Reklam

“5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü” Kutlu Olsun

“5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü” Kutlu Olsun
05 Aralık 2012 - 17:45

Kadın hakları ve kadınların erkeklerle eşitliği konusunda geçen asırdan itibaren batı ülkelerinde ve toplumlarında yoğun mücadelelerin verildiği ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin bu mücadelelerin en şiddetlilerini yaşadığı bilinmektedir.Kadın haklarının kısıtlı olduğu bir toplum düzeninin olduğu Osmanlı İmparatorluğu’ndan kadın-erkek eşitliğinin kabul edildiği modern Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş, birçok devrimler ile mümkün olabilmiştir.Bu devrimler içinde kadınların erkekler ile eşit toplumsal varlıklar olarak toplum içinde yerlerini almaları bir uygarlık aşamasıdır ve Mustafa Kemal Atatürk Devrimleri’nin en önde gelenlerinden birisidir. 1926 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren ve Türk kadınlarını “şeriat” zincirinden kurtaran Medeni Kanun ile Türk kadınına bin yıl evvel kaybettiği hakların iade edilmesinin temeli oluşmuştur. Artık kadın güçlenmeye, kişiliğini bulmaya başlamış ve erkeğinin yanında sosyal faaliyetlere katılmaya hazırdır.Türk kadınına seçme ve seçilme haklarının verilmesi Medeni Kanun ile erkeklerle eşit haklara sahip olan Türk kadınına, 3. TBMM tarafından 3 Nisan 1930’da kabul edilen bir yasa ile belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır. 1931 yılında da Türk kadını ilk kez tıp dünyasında varlığını göstermiş ve ilk kadın cerrahımız çalışmaya başlamıştır.4 Mayıs 1931’de ilk toplantısını yapan IV. TBMM tarafından 26 Ekim 1932’de kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtar, köy ihtiyar kurulu üyeliğine seçilme ve seçme hakkın tanınmış, ertesi yılda 8 Ekim 1934’de kabul edilen ve 5 Aralık 1934’de yürürlüğe giren bir başka yasa ile kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar, Kadınlara Milletvekilliği Seçme ve Seçilme hakkının tanınmasıyla verilmiş oluyordu.Mustafa Kemal Atatürk’ün Kadın hakları konusundaki görüşleri ve gerçekleştirdikleri, bugün dünya aydınlarının ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın yaymaya çalıştığı kadın hakları ile ilgili görüşler, Mustafa Kemal Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunluklada uygulama alanına sokulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923’de şöyle demiştir. “ Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun,bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum geçicidir.”Kadınlarımızın kendi kaderi ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmelerinin yolu siyaset yapmak ve örgütlü toplum olmaktır. Çan Medya Grubu Olarak kadınlarımızın ve önemli adımın 75. Yılını kutlarız.

                                      Çan Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

                                                           Sadettin ARSLAN

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Türk kadınlarının Mustafa Kemal Atatürk sayesinde 1934'de kavuştuğu seçme ve seçilme hakkına dünya kadınları genel olarak İkinci Dünya Savaşı sonrasında kavuşmuştur. Türkiye 78 yıl önce Parlamentodaki kadın temsil oranıyla dünya ikincisi idi. Bugün ise ortalamalar da son sıralarda...Biz Aydın Türk Kadınları olarak verilen bu hakka layık olmak ve Atamızın açtığı yolda emin adımlarla yürümek zorundayız. Türkiye bu konuda yasal düzenlemeleri yapmıştır. Ancak Anayasa da yer almasına karşın bazı haklardan kadınlar yeterince yararlanamamaktadır. Siyasi haklar da bunların başında gelmektedir.Bir çok çağdaş devletin kadınlarından önce seçme ve seçilme hakkını kazanan Türk kadınının siyasi haklarını kullanabilmesi için; siyasi fırsatların adil olarak yaratılması ve siyasal kaynakların kullanımında gerçek bir eşitlik ortamı yaratılması gerekmektedir.İzlenecek kapsayıcı bir politika ile ailede, eğitimde, sosyal ve iş hayatında yani toplumsal yaşamın her aşamasında eşitliğin sağlanması ve siyasetin sadece erkek işi olduğuna ilişkin değer yargılarının değişmesi gerekmektedir.2010 yılı Dünya Ekonomik Forumunun yıllık raporuna göre Türkiye; siyaset alanındaki eşitlik konusunda dünyada 99. sıradadır. Ruanda, bu rapora göre % 56 oranıyla bu konuda İskandinav ülkelerinin bile önünde yer alırken. 2. sırada % 46 oranı i ile İsveç, 3. sırada Kosta Rika bulunmaktadır. Yine rapora göre İskandinav ülkelerinin ortalaması % 42, Avrupa ülkelerinin genel ortalanması ise % 20’dir. Türkiye ise % 9.1 ile Arap ülkelerinin dahil (Arap ülkelerinin ortalaması %10) altında kalmaktadır. Kadının devlet yönetiminde yer almadığı bir toplumda demokrasiden bahsedilemeyeceği için "KADIN" nın siyasal haklarını tam olarak kullanması ve siyasette etkin katılımı amacımız ve hedefimiz olmalıdır.MUSTAFA KEMAL'in kadınlara verdiği önemin bilinci ve azmi ile yılmadan gösterdiği hedefe varmak ve aşmak için çalışmaya ;kadın erkek eşitliğini yaşama geçirmek için demokrasi ve özgürlük adına, haklarımızı kağıt üzerinde tutan iktidara karşı mücadeleye yılmadan devam edeceğiz.Hayatın her alanında, eşitlik ve adalet için, örgütlü mücadele ederek kazanımları başarıya dönüştüren, emek sarf eden bütün kadınları saygı ile selamlıyoruz.

Chp Kadın Kolları

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


YORUMLAR

  • 0 Yorum