Ali Sarıbaş:” Yukarısı Baş Yalancı, Burası da Baş Yalancı”

Belediye Başkanlık seçimlerinde son 6 gün kala Cumhuriyet Halk Partisi İstiklal Mahallesi sakinleri ile buluştu. Menderes Parkı'nda başlayan yürüyüş Şehit Mustafa Kaya Caddesi, Çanakkale Caddesi takiben Sevgi Yolu, Vaiz Mustafa Sokak, Atatürk Caddesi'nde ilerleyen kortej İstiklal Mahallesine geldiler. Düzenlenen Mitinge Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş'ın yaptığı konuşma damgasını vurdu. Cumhuriyet Halk Partisi Çan İlçe Teşkilat Başkanı İmalettin Meriç'in yaptığı açılış konuşmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi Çan Belediye Başkan adayı Turgut Çetin yaptığı konuşmada:“Demokrasiye, barışa ve Çan'ın geleceğine sahip çıktığınız için sizlere çok teşekkür ederim. AKP yönetiminin ülkemizi ne durumlara getirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ülkede baskı var. Ülkede şiddet var. Dayak var, gaz var, tazyikli su var…

Ev basmak var, dinleme, fişleme var. Bu ülkede adalet, hukuk var diyen var mı? Demokrasi var diyen var mı? Bakan çocuklarının evlerinde çıkan para kasaları var, ayakkabı kutularında, çikolata kutularında çıkan dolarlar var. Alo Fatih hatları var. Bu yönetime son vermek için, en başta yaşadığımız Çan'da AKP anlayışını sona erdireceğiz. Çan Belediyesi esnaf ile mahkemelik, kavgalı. Çalışanları ile kavgalı, sivil toplu örgütleriyle barışık olmayan bir belediyecilik anlayışı Çan'da egemen. Demokratik bir yönetim insan ayrımı yapmaz, demokratik bir yönetim insanlara eşit davranır, demokratik bir yönetim herkese eşit hizmet verir. Ben Çan Belediye Başkanlığı'na neden adayım? 31 Mart'ta göreve geldiğimizde; Bu mevcut yönetimden çok daha iyisini yapacağıma inandığım için dayım. Çan halkının yaşam kalitesini yükseltmek için adayım, kentsel yenileme projelerinde görev almak için adayım, doğacak rantın Çan'a adaletli dağıtılması için adayım, Çan'ı huzurun, kardeşliğin, refahın, güvenin ve barışın kenti yapmak için adayım, 5 yıldır köhnemiş AKP belediyecilik zihniyetini sandığa gömmek için adayım.
Mahalle mahalle, sokak sokak Çan'ın sorunlarını çözmek için adayım, Çan'ın kaderini değiştirmek için adayım, umudunuz olmak için adayım, Çan halkının yararlanabileceği hizmetleri yapmak için adayım, Çan halkına yakışanı ve daha iyi hizmet vermek için adayım, gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışmak için adayım, Korku imparatorluğunu yıkmak için adayım,” dedi. Projelerinden bahsederek konuşmasına devam eden Turgut Çetin;”  Çan'da AKP'li Belediyenin ve başkanı Abdurrahman Kuzu'nun ayakkabı kutusunu bir vatandaşım bana iletti bir bakalım neler var içinde; Çok öğündükleri aşevi binası var. Aşevi demeye dilim varmıyor neyse hadi. Koskoca Çan Belediyesi iki katlı bir bina inşa ettiremiyor mu? Amaç hizmet üretmek değil. Garibanların üzerinden yandaşlarına rant sağlamak. Onun için kat karşılığı ya da işyeri karşılığında o ucube binayı yol ortasına diktiler ve üst katlarda bir mutfak oluşturup orada 96 yardıma muhtaç vatandaşımız için yemek pişiriliyor. Utanmadan koskoca binaya da Aşevi tabelası astı bu zihniyet.  Bu mutfakta 150 yardıma muhtaç vatandaşımıza yemek verdiklerini söylüyorlar.
Bu koskoca bir yalan.
Çan-Biga yoluna, Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel başkanı rahmetli Erdal İnönü döneminin bakanı Onur Kumbaracı başı yol yapım inşaatını başlattı.
Yolun son durumu ortada…
Çan Kültür Sarayı'nın temelini dönemin SHP'li bakanı Fikri Sağlar attı. Arsasını da Başkanımız Ali Sarıbaş verdi bakanlığa,  Kültür merkezinin durumu gözler önünde, Çan-Çanakkale-Balıkesir yolu Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kazma kürekle yapılırken yol yapım inşaatı bu kadar sürmemişti.  Her yıl bu yolda tavuk eşelenir gibi eşeleniyorlar. Yol bitmedi bu gidişle yolun bittiğini de göremeyeceğiz. Elektrik, su, telefon, doğalgaz faturası ya da trafik cezası veya herhangi bir ödeme yaptığınızda size herhangi bir belge vermeyen kuruluş var mı? Mümkünatı yok böyle bir şey olamaz. Olsa da ortalığı yıkarsınız demi. Normaldir herkes hakkını arar ve belgesini alır ne olur olmaz diyerek bu belgeleri de hepimiz evde dosyalarız. İlçe başkanım bu konuda bir basın açıklaması yaptı. Rakamsal değerleri Çan halkıyla paylaştık. Menderes Parkı'nı AKP'li Belediyenin nasıl ve ne şekilde yönettiği tüm çıplağıyla ortada. Ortada hesap yok kitap yok. Hizmet alımı yapan vatandaşlarımıza bir fatura ya da fiş vermekte yok.  Daha düne kadar veremiyorlardı. Çünkü matbaada bastırılmış fiş ve faturaları yoktu. Ne zaman oldu seçime iki ay kala akıllarına geldi birden. Hemen tedbirleri almaya başladılar. Nasıl olması gerekiyorsa öyle yapmaya çalışıyorlar. Yukarıda neyse Çan'da da AKP'li Belediye Başkanı ve yandaşları her alanda çok kötü bir yönetim gösterdi: Çan'da kesilmedik ağaç bırakmadılar, yeşili yok edip üzerlerine ranta dayalı binalar yaptılar.
Örneğin; Gazi Mustafa Kemal tesislerinin üzerine düğün salonu yaptılar. Eski Atatürk ve İsmet İnönü parklarının üzerine otel inşa ettiler.  Oteli Çan halkına hizmet diye lanse ediyorlar ama benim  teyzem, köylü amcam, orta gelirli Çan halkı bu otele  nasıl gidecek bir bardak çay 3.5 TL, suya 2 TL verecek ya da bir misafirini   160 TL ödeyerek bir gece nasıl ağırlayacak. Evet bunlar yeşili değil doların yeşilini seviyorlar. Ankara'da, İstanbul'da ağa babaları neyse Çan da aynı. Desteğinizle başta Çan olmak üzere AKP'yi Türkiye de sandığa gömeceğiz.” dedi. Turgut Çetin konuşmasını:” Sayın Kuzu, resimlerde elini kaldırıp el sallayarak veda etmişsin. Bana da, ekibimle beraber sana, güle güle demek düşer. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyorum.“ diyerek bitirdi.
Başkan adayı Turgut Çetin'in konuşmasının ardından konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş yaptığı konuşmada:”Çok değerli İstiklal Mahalleleriler Kent yönetmek bir gönül işidir. Ampulü patlatacağız.  Bu ampul patlayacak, Çan kurtulacak, Türkiye kurtulacak. Çünkü insanlara eziyet eden, insanları yok eden, insanın aşı ile tuzu ile oynayan bu Recep Tayyip Erdoğan mutlaka gidecek. Bir yerel yönetici olarak burada yıllardır beraber yaşadık. Mevcut başkana söylüyorum, ağzına bir daha eski yönetimi almasın. Geçmişteki tüm Belediye Başkanları hizmet ettikleri içini hep teşekkür ettim.
Ama o, 20 yıldır o insanları yaptığı tarihleri değiştirdi. O biz ne yaptıysak yıkıp yerine yenisini yapmaya kalktı. Kent geçmişin kültürü ile yaşar. Kent burada insanların sürekliliği ile yaşar. Kent'de hizmet vermiş insanların isimlerini verirken o isimleri kaldırarak, kendi resimleri ile reklam yaparak Belediye Başkanlığı yapılmaz. Başkanlık insanları seversen, kucaklarsan olur.
Cevap hakkı doğduğu için konuşuyorum.
87.5 Trilyon krediyi çektiğinde sormuştum, 2. basın toplantısında cevap vermiş. “80 Trilyonluk yatırım yaptık” dedi. Yukarısı baş yalancı, burası da baş yalancı, yukarısı baş çalan, burası da baş çalan.
Buradan soruyorum, 87.5 Trilyon anaparanın yatırımın kaynaklarını nereye yaptın? Bu vatandaşın paralarını nereye nasıl götürdün?
Ora da yapmış olduğun 6 Trilyonluk yer seçimi yanlış otel, Çanakkale'nin, Çan'ın hava kirliliğini çekecek olan Çanın Ak Ciğeri olan o yere otel yapmak yanlış.
Her zaman bunu savundum oraya otel yapmak yanlış ama Atatürk'ün adını kaldırmak için o otel yapıldı. Örümcek kafanın arkasındaki o İnönü ve Atatürk heykelini o parkın içinden yok etmek için yaptın.
Bu dönemde yatırım yaptığın yerlere bak, cebinden hiç para harcamadın. 18 Mart'ın yerini para vermeden oradaki güzelim parkı yıktın, içine bina yaptın. Neden yeni bir yer istimlâk etmiyorsun?
Ama hazır. Hem geçmişi yok etmek, hem para vermemek hem de yeşili yok etmek.
20 yıl içerisinde Kaz Dağları da dâhil hep beraber ağaç diktik. Görüyorum ki onlar yeşili keserken İstiklal Mahallesi girişine elektrikli ağaç koymuşlar.  
Burada ne dikseniz yetişir ama elektrikli ağaç koymuşlar. Sanki burası Suudi Arabistan.  Bunlar çok acı ama gerçek. Atatürk'ün Çınarlarını kestiniz. Bu bizim dönemimizde Türkiye'nin her yerinde Sosyal Demokrat, Cumhuriyet Halk Partisinin yaklaşımı içersinde ki yönetimlerde ağaç varsa ağaçlar orda kalmıştır. Yollar değişmiştir, ağaçlar kesilmemiştir. Ağaç sevgisi budur.
Dün akşam konuşmasında söylemiş, Pazar yerini biz yaptık, Türkiye'de enderdir. Pazaryerini “ben ödedim, ben yaptım” anlayışı içerisinde boğulursun, içerisine girersen kaybolursun Sayın Kuzu.   
Çan Belediyesi'nde para yok. Yarına kadar, seçime kadar her şey rica ile dönüyor. Çan Belediyesinde seçimi karşılayacak parası yok. Niçin diye hepinize soruyorum. Otel yapıldı ama neden yerine yapılmadı. Otelin temelini atmıştık neden devlette inatlaştınız karşı tarafa taşıdınız?  Ama amaç faklıymış. Çan'da %60 kat karşılığı ile verilecek yeri Osmanlıdan beri elimizde olan o yer, 20 yıl boyunca etrafından 300 metreye kadar indiğim, çevre koruma planı altına aldığım, ruhsatını aldığım o yeri şimdi siz kim olduğu bilinmeyen birine %23 ile %67 kime sorunuz nasıl verdiniz. Aradaki bu kadar para kimin cebine gitti. Sayın Kuzu bunun cevabını versin.
Bizler demokratik kurallar içinde ne başka anlamda darbelerden, ne başka şekilde Recep Tayip Erdoğan'ı yenmek istemiyoruz. Bizler demokrasiye inanmış insanlar olarak, Cumhuriyet Halk Partililer olarak onu sandıkta yenmek istiyoruz. Çünkü demokrasinin gereği budur ve yarın karşımıza mağdurları oynayarak çıkmamalıdırlar.
Buradan kendi adıma söylüyorum ve Sayın Kuzuya'da cevap olsun Turgut arkadaşıma kefil oluyorum.”dedi ve konuşmasını bitirdi.