"BÜYÜTELİM BESLEYELİM HEP BİRLİKTE SÜRDÜRELİM"
Çanakkale Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kaya 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
16 Ekim 2020 - 11:16
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından başlatılan ve her yıl tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Gıda Günü'nün bu yılki teması ‘’Büyütelim, besleyelim, hep birlikte sürdürelim.
Dünya'da artan nüfusla birlikte bir tarafta obezite diğer tarafta ise yoksulluk ve açıkla mücadele verilmektedir. Her sene dünyadaki gıdanın yüzde 14'ü satış aşamasına ulaşamadan kaybedilmektedir. Türkiye'de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıda israfı yapılmakta, bu neredeyse ürettiğimiz gıdanın 5'te birine denk gelmektedir. Fedakarca üretim yaparak gıda ihtiyacımızı karşılayan emektar üreticilerimiz 40 derece sıcaklık altında nasıl üretmek için çabalıyorsa, tüketici de bu üretilen ürünleri en doğru, en güzel şekilde değerlendirmesi gerekmektedir.
Beraber yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, aynı suyu tükettiğimiz bu dünya da ne kadar aç yatan insan varsa bu durum israf eden toplumdan kaynaklanmaktadır. Gıda hatta su bulamayıp açlıkla mücadele eden insanlara karşı bir sorumluluğumuz olduğunu bilincinde yaşamak çok kıymetlidir. Eğer bazı şeyler elimizden gelmiyorsa bile israf etmeden bu duygu, düşüncelerle yaşamak ve yaymak onlara ulaşmak kadar önemlidir.
Bilinçli bir toplum oluşturmak ne kadar önemliyse gıdaya ulaşamayan kimsenin kalmaması da Dünya liderlerinin en öncelikli görevlerinden birisi olmalıdır. Bu adımların atılması aynı zamanda bilinçli bir toplum oluşturmaya da ön ayak olacaktır.
Birlikte yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, aynı oranda hissedarı olduğumuz bu Dünya'da gıda israfının önlenmesi ne kadar önemliyse; havamıza, su kaynaklarımıza ve toprağımıza sahip çıkmak gelecek nesillerimize en güzel, en temiz şekilde emanet etmek her insanın görevidir. Bu bilinçle yaşamak bizlere iyi ve kaliteli bir yaşamın kapısını açmaya vesile olacaktır. Üretmek yaşamımızın devam edebilmesi için ne kadar önemli ne kadar kutsalsa israf etmemek, paylaşmak ve gelecek nesillere paylaşmanın verdiği huzur ve mutluluğu aktarmakta bir o kadar kutsaldır.
Dünya'daki bütün nimetlere, doğal kaynaklara zarar vermeden gelecek nesiller bırakmak en az israfın önüne geçmek kadar önemlidir. Hatasını kabul etmeyen, hazıra konmaktan zevk duyan birey yetiştirmekten çok; çalışarak emek vererek alın teri dökerek üretmeyi seven, paylaşmayı bilen, gerektiğinde affedersin, pardon, kusura bakmayın, özür dilerim de diyebilen, tahammül edebilen, alçak gönüllü olabilen, başkalarının haklarına saygı duyan, sevgi ve saygı çerçevesinde hareket eden, kazancını alın teri döküp kazanan nesiller yetiştirmekle mümkün olacağı asla ve asla unutulmamalıdır.
Dünya'da artan nüfusla birlikte bir tarafta obezite diğer tarafta ise yoksulluk ve açıkla mücadele verilmektedir. Her sene dünyadaki gıdanın yüzde 14'ü satış aşamasına ulaşamadan kaybedilmektedir. Türkiye'de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıda israfı yapılmakta, bu neredeyse ürettiğimiz gıdanın 5'te birine denk gelmektedir. Fedakarca üretim yaparak gıda ihtiyacımızı karşılayan emektar üreticilerimiz 40 derece sıcaklık altında nasıl üretmek için çabalıyorsa, tüketici de bu üretilen ürünleri en doğru, en güzel şekilde değerlendirmesi gerekmektedir.
Beraber yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, aynı suyu tükettiğimiz bu dünya da ne kadar aç yatan insan varsa bu durum israf eden toplumdan kaynaklanmaktadır. Gıda hatta su bulamayıp açlıkla mücadele eden insanlara karşı bir sorumluluğumuz olduğunu bilincinde yaşamak çok kıymetlidir. Eğer bazı şeyler elimizden gelmiyorsa bile israf etmeden bu duygu, düşüncelerle yaşamak ve yaymak onlara ulaşmak kadar önemlidir.
Bilinçli bir toplum oluşturmak ne kadar önemliyse gıdaya ulaşamayan kimsenin kalmaması da Dünya liderlerinin en öncelikli görevlerinden birisi olmalıdır. Bu adımların atılması aynı zamanda bilinçli bir toplum oluşturmaya da ön ayak olacaktır.
Birlikte yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, aynı oranda hissedarı olduğumuz bu Dünya'da gıda israfının önlenmesi ne kadar önemliyse; havamıza, su kaynaklarımıza ve toprağımıza sahip çıkmak gelecek nesillerimize en güzel, en temiz şekilde emanet etmek her insanın görevidir. Bu bilinçle yaşamak bizlere iyi ve kaliteli bir yaşamın kapısını açmaya vesile olacaktır. Üretmek yaşamımızın devam edebilmesi için ne kadar önemli ne kadar kutsalsa israf etmemek, paylaşmak ve gelecek nesillere paylaşmanın verdiği huzur ve mutluluğu aktarmakta bir o kadar kutsaldır.
Dünya'daki bütün nimetlere, doğal kaynaklara zarar vermeden gelecek nesiller bırakmak en az israfın önüne geçmek kadar önemlidir. Hatasını kabul etmeyen, hazıra konmaktan zevk duyan birey yetiştirmekten çok; çalışarak emek vererek alın teri dökerek üretmeyi seven, paylaşmayı bilen, gerektiğinde affedersin, pardon, kusura bakmayın, özür dilerim de diyebilen, tahammül edebilen, alçak gönüllü olabilen, başkalarının haklarına saygı duyan, sevgi ve saygı çerçevesinde hareket eden, kazancını alın teri döküp kazanan nesiller yetiştirmekle mümkün olacağı asla ve asla unutulmamalıdır.
YORUMLAR