Çevreciler, Ormanlar İçin Toplandı
Orman Bölge Müdürlüğü önünde toplanan grup üyeleri, Kazdağları ve diğer ormanlık alanların korunması amacıyla bir basın açıklaması yaptı. İDA Dayanışma Derneği Başkanı Hicri Nalbant, “Ormanlar insanlar başta olmak üzere tüm canlıların, yaban hayatının yaşam alanlarıdır. Su kaynağıdır. Oksijen üretim alanlarıdır. Küresel ısınmayı önleyen karbon yutak alanlarıdır. Anayasanın 169. Maddesinde özetle ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez denerek ormanlar korunmuştur. Orman Genel Müdürlüğü 1839 yılından başlayarak ormanların korunması, geliştirilmesi ve topluma çok yönlü ve sürdürülebilir faydalar sunacak şekilde işletilmesi görevlerini yakın zamana kadar yerine getirmiştir. Ancak son dönemde verdiği çelişkili kararlarla ve uygulamalarla ormanların korunmasını sağlayamayacağı anlaşılmıştır. ‘Ormanların altında kömür yoksa bu bölgelere termik santral kurmakta kamu yararı yoktur´ diye genelge yayınlayan genel müdürlük bir süre sonra siyasi baskı ile genelgesini geri çekmiş ormanlık alanlara ithal kömürle çalışan termik santrallar kurulmasının yolunu açmıştır. Yüzde 54 ü ormanlarla kaplı ilimizde 20 bin Wt varan termik santral kurma çalışmalarının böylece önü açılmıştır. Kurularak çalışmaya başlayan santrallerin baca gazlarından oluşan asit yağmurları, başta orman alanlarında olmak üzere tarım alanlarında, meralarda, su kaynaklarında geri dönüşü olmayan zararlar oluşturmaya başlamıştır” dedi.
Madencilik faaliyetlerinin de ormanlık alanlara zarar vereceğini söyleyen Nalbant, “Ormanlara yapılan tehdit termik santrallerle sınırlı kalmamış, her geçen gün yenileri eklenen metalik madenciliğinde önü açılmış, Kazdağları ruhsat ruhsat şirketlere teslim edilmiştir. Metalik madencilikte en önemli girdi sudur. 1 ton cevheri işlemek için 4 ton suya ihtiyaç vardır. Başlangıçta suyu olmayan Lapseki Şahinli işletmesi için Çanakkale Valiliği gayri sıhhi müessese ruhsatı vermiştir. Bu günlerde Kirazlı köyü yakınlarında işletilecek olan altın-gümüş madeni için GSMR başvurusu yapılmıştır. Şirketin ruhsat alanı ilimizin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajının su toplama havzasında, barajın uzak koruma alanı içerisindedir. Bu tür işletmelere karşı valiliği göreve çağırıyoruz” dedi. İDA Dayanışma Derneği üyeleri, orman alanlarının korunması için bir basın açıklaması yaptı.
Orman Bölge Müdürlüğü önünde toplanan grup üyeleri, Kazdağları ve diğer ormanlık alanların korunması amacıyla bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan İDA Dayanışma Derneği Başkanı Hicri Nalbant, “Ormanlar insanlar başta olmak üzere tüm canlıların, yaban hayatının yaşam alanlarıdır. Su kaynağıdır. Oksijen üretim alanlarıdır. Küresel ısınmayı önleyen karbon yutak alanlarıdır. Anayasanın 169. Maddesinde özetle ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade edilemez denerek ormanlar korunmuştur. Orman Genel Müdürlüğü 1839 yılından başlayarak ormanların korunması, geliştirilmesi ve topluma çok yönlü ve sürdürülebilir faydalar sunacak şekilde işletilmesi görevlerini yakın zamana kadar yerine getirmiştir. Ancak son dönemde verdiği çelişkili kararlarla ve uygulamalarla ormanların korunmasını sağlayamayacağı anlaşılmıştır. ‘Ormanların altında kömür yoksa bu bölgelere termik santral kurmakta kamu yararı yoktur´ diye genelge yayınlayan genel müdürlük bir süre sonra siyasi baskı ile genelgesini geri çekmiş ormanlık alanlara ithal kömürle çalışan termik santrallar kurulmasının yolunu açmıştır. Yüzde 54 ü ormanlarla kaplı ilimizde 20 bin Wt varan termik santral kurma çalışmalarının böylece önü açılmıştır. Kurularak çalışmaya başlayan santrallerin baca gazlarından oluşan asit yağmurları, başta orman alanlarında olmak üzere tarım alanlarında, meralarda, su kaynaklarında geri dönüşü olmayan zararlar oluşturmaya başlamıştır” dedi.
Madencilik faaliyetlerinin de ormanlık alanlara zarar vereceğini söyleyen Nalbant, “Ormanlara yapılan tehdit termik santrallerle sınırlı kalmamış, her geçen gün yenileri eklenen metalik madenciliğinde önü açılmış, Kazdağları ruhsat ruhsat şirketlere teslim edilmiştir. Metalik madencilikte en önemli girdi sudur. 1 ton cevheri işlemek için 4 ton suya ihtiyaç vardır. Başlangıçta suyu olmayan Lapseki Şahinli işletmesi için Çanakkale Valiliği gayri sıhhi müessese ruhsatı vermiştir. Bu günlerde Kirazlı köyü yakınlarında işletilecek olan altın-gümüş madeni için GSMR başvurusu yapılmıştır. Şirketin ruhsat alanı ilimizin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajının su toplama havzasında, barajın uzak koruma alanı içerisindedir. Bu tür işletmelere karşı valiliği göreve çağırıyoruz” dedi.
YORUMLAR