CHP Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek´in 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Hakkında Basın Açıklaması
Değerli Basın Mensupları,
Bir ülkede demokrasinin olup olmadığını, gazetecilerin çalışma koşullarına, basının özgürlüğüne bakarak anlamak olanaklıdır. Türkiye için de baktığımız zaman çok net olaylarla karşı karşıyayız.
Anayasamızda “basın hürdür, sansür edilemez” demektedir. Bugün bir kişi çıkıp Türkiye´de basının hür olduğunu, sansür edilmediğini söyleyebilir mi? 150 civarında gazeteci şu an cezaevinde mi değil mi? FETÖ mücadelesiyle herkesin tanıdığı, FETÖ´nün yargıç ve savcıları tarafından da tutuklatılan, iktidarın kendisinin bile FETÖ´ye ilişkin bilgileri kendisinin eserlerinden aldığı Ahmet Şık, FETÖ ile mücadele kapsamında şu an cezaevinde.
Hüsnü Mahalli neden cezaevinde? Hükümetin Rusya ile imzaladığı ve bugüne kadar yürüttüğü Suriye politikasının çöktüğünün resmi ilânı olan Moskova Bildirgesi´nde yazanları, Hüsnü Mahalli en başından beri savunuyordu. Ama şu an cezaevinde.
Musa Kart, Cumhuriyet Gazetesi´nde çizen bir karikatürist. Nerede? Cezaevinde. Çizgileriyle terör mü yaratmış?
Bir bakıyorsunuz, bugüne kadar PKK, FETÖ, El Nusra gibi terör örgütlerine açıktan ve doğrudan destek olan, üstelik bunu ifade eden iktidar mensuplarından hiçbirisi yargılanmıyorken, bunları haber yapan gazeteciler tutuklanıyor. Türkiye, 10 Ocak´ı böyle bir ortamda mı kutlamalıydı? Elbette gazetecilik, suç işleme özgürlüğü tanımaz. Ama unutulmasın ki şu an “gazetecilik tutuklanıyor”, gazeteciler mesleklerine dair yaptıkları nedeniyle tutuklanıyor.
Değerli Arkadaşlar,
Basın özgürlüğü için biz siyasilere büyük görevler düşüyor. Elimizden geldiğince iktidarı bu konuda uyarıyor; baskı gören basın yayın organları ve mensuplarının yanında olmaya çalışıyoruz. Yalnız, bu konuda gazetecilerin de meslektaşlarına sahip çıkması gerekiyor. Ses çıkarmak, meslektaşlarına destek olmak yaşadığımız dönemde mecburidir.
Bakınız, birkaç gün önce çıkarılan 680 sayılı KHK ile şu düzenlemeler yapıldı: “Basın Kanunu uyarınca yayın yasağı ve kısıtlamalara aykırı yayın yapılması halinde kuruluşun programlarına bir gün durdurulur. Bir yıl içinde ikinci kez tekrarlanma halinde kuruluşun yayını beş güne kadar, ikinci kez tekrarında on beş güne kadar, üçüncü kez tekrarında yayın lisansının iptaline karar verilir.” Yine aynı KHK´da “Ortakları ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Millî İstihbarat Teşkilatı veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşların lisans başvuruları reddedilir.” Bu derece muğlak ifadeleri taşıyan, yoruma açık hukuki düzenleme olmaz, olamaz. Bu yetkilerle hiçbir medya organı ve dolayısıyla çalışanı güvence altında olamaz, keyfi uygulamalardan kaçamaz.
Değerli Basın Mensupları,
Ne olursa olsun, insan varsa umut vardır. Elbet, demokrasi mücadelesi sonuç verir. Toplumlar daha ileriye doğru yönlenir. Ve sizlerle bir bayram havasında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarız. Bu inançla özgür bir ülkede gününüzü kutlamanız dileğimle saygılar sunarım.
YORUMLAR