CHP Çanakkale Milletvekili Bülent ÖZ´ÜN Avukatlar Günü Kutlama Mesajı
"Hükümet ve Sarayın Korku İmparatorluğunun Eylemli Anayasa İhlali Başta Olmak Üzere Hukuki ve Fiili uygulamaları Türkiye´nin Her Yerinden Görünür Bir Hale Dönüşmüştür"
Türkiye, Cumhurbaşkanı´nın, Anayasa Mahkemesi Kararları´nı tanımıyorum dediği, yerel mahkemeler için Anayasa mahkemesi kararına uymak zorunda değiller dediği günlerden geçiyor. Cumhurbaşkanı “AİHM eğer Anayasa Mahkemesi´nin verdiği istikamette bir karar verirse, o da sadece tazminat bakımından bağlayıcıdır. Devlet de itirazlarını yapar veya o tazminatı öder.” Diyor. Yani, parası neyse veririz hak ihlali de yaparız diyen bir Sayın Cumhurbaşkanı bugün görev başındadır.
Dün kol kola yürüdüğü ekiple birlikte, bu ülkede terörle mücadele´de görev yapmış ne kadar komutan varsa, ne kadar cumhuriyetçi aydın varsa Ergenekoncu ilan ederek Silivri toplama kampına doldurmuş bir iktidar hala görev başındadır. Bu iktidar, hukuk sisteminin tahrip edilmesi için yapılması gereken ne varsa yapmış bir iktidardır. Dün kol kola insanları Ergenekoncu ilan edenlerle eş savcılık makamında oturanlar, bu defa birlikte görev yaptıkları eş savcıları terör örgütü üyesi ilan ettiler. Şimdi o savcıların bir kısmı kaçak, bir kısmı tutuklu. Kabinesindeki bakanlarının önünde kuyruğa girdiği zat ABD´de tutuklu.
Mahkemelerde yaptıkları savunmalar dolayısı ile haklarında iddianame tanzim edilen avukatlar gerçeği ile karşı karşıya bırakılan bir ülke haline getirildi Türkiye. Toplumun bütün kesimlerinin zapturapt altına alınmaya çalışıldığı, Sulh Ceza Hakimlikleri eliyle konuşan, yazan, çizen herkesin baskılandığı bir hukuksuzluğu yaşadığımız bu günlerde acaba Türkiye´de Avukatlık Gününü kutlamayı gerektiren koşullar mevcut mudur diye sormak gerekiyor.
Türkiye İstiklal Mahkemelerini, 27 Mayıs´ta Yassıada yargılamalarını, 12 Mart Faşizmini ve 12 Eylül Faşizmini ve o dönemlerdeki hukuksuzluğu en acı şekilde tecrübe etmiş bir ülkedir. Fakat 2016 yılında yurttaşlarımıza dayatılan İleri Demokrasi zırvalığı kadar hukuksuzluk o dönemlerde dahi yaşanmamıştır. Bugün doğal yargıç güvencesine aykırı, adil yargılama hakkının kullanılamadığı, makul sürelerde insanların yargılamasının yapılmadığı dönemlerden geçilmektedir.
Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü diye meydanlarda nutuk atanlar, vicdansızlığın hukukunu eğemem kıldılar. Gelinen noktada hala varsa yoksa yeni Anayasa, Başkanlık, Türk tipi Başkanlık, Hitler modeli. 2010 referandumunda CHP´nin uyarılarını kulak arkası ederek yetmez ama evet diyenler, bu gün o HAVET´in bedelini toplumun diğer kesimleri gibi ödemektedirler. Yeni Anayasa süreci olarak topluma dayatacakları, seçilmiş tiranlık modeline geçit vermeyeceğiz.
Gelir adaletsizliğinde, sosyal adaletsizlikte makasın iyice açıldığı ülkemizde, insanlarımızın yüzde 60´ı açlık ve yoksulluk sınırı içerisinde yaşarken hukukun üstünlüğüne olan ihtiyaç daha da artmaktadır.
Gerek kamuda, gerek özel sektörde ve gerekse kendi ofislerinde hukuk mücadelesi veren Avukatların mesleki sorunlarının çözüleceği, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edileceği bir Türkiye umuduyla Avukatlar gününü kutluyorum.
YORUMLAR