CHP'li Erkek: "Bir KHK Çıkarıp Mağduriyetleri Bitirin!"

CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, OHAL’in 7. kez uzatılması kararı üzerine bir açıklamada bulundu. Erkek, şunları söyledi:

“AK Parti Hükümetinin 45 günde bitirmeyi hedeflediği OHAL, 21. ayına girecek. Başka bir ifadeyle ‘Allah’ın lütfu’ olarak değerlendirilen 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından, bu lütfa uygun biçimde 20 Temmuz’da OHAL ilân edildi ve sivil bir darbe gerçekleştirildi. Birlikte milli orduya kumpas düzenledikleri, aynı menzile yürüdükleri ve her istediklerini verdikleri FETÖ ile ortaklığı bozulan iktidar, bu süreci FETÖ ile mücadele etmek yerine muhalifleri hedef alan; kış lastiğinden taşeron düzenlemesine, ekonomik kararlardan saat düzenlemesine kadar her alanda düzenlemeler yapan KHK’larla hukuksuz ve keyfi bir düzene çevirmiştir. 21 ayını doldurması ve 7. kez uzatılması da gösteriyor ki OHAL bağımlısı bir iktidarla karşı karşıyayız. Milletin iradesinin tecelli ettiği ve egemenliği millet adına kullanan Meclis’in devre dışı bırakıldığı bir dönemde, ortak aklın yerine tek kişinin aklı geçirilmek istenmektedir. Bakınız, TBMM'ye sunulan cinsel istismar suçlarına ilişkin cezaların arttırılmasını öngören kanun tasarısı için görüş almak ve uzlaşı sağlamak amacıyla geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı, Grup Başkanvekilimizi ziyaret etti. Demek ki Meclis devre dışı bırakılmadan, ortak akıl devreye sokularak milletin yararına işler yapılabiliyormuş. Darbe girişiminin hemen ardından FETÖ ile mücadelede her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu, bu mücadelenin OHAL ilân edilmeden, Meclis devre dışı bırakılmadan yapılabileceğini defalarca kez belirttik. Buna rağmen OHAL ilân edip, FETÖ ile sözde mücadeleye girişilmiştir. Geldiğimiz noktada da görüyoruz ki asıl amaç ise muhalefeti susturmak, Meclisi devre dışı bırakarak keyfi düzenleme yapmakmış. Yarattıkları sistem ihbarcılara ve yandaşlara yaramıştır. Askeri darbe girişimi millete, milletin kurumlarına yapılmıştı. 20 Temmuz’da ilân edilen OHAL ile millete sivil bir darbe yapılmış, KHK'larla FETÖ'nün çok seveceği bir düzen yaratılmıştır. 21 ayın bilançosuna baktığımızda, binlerce kişinin FETÖ ile iltisaklı olmamasına, darbeye destek vermemesine rağmen özgürlüğünden, işinden, evinden edildiğini görmekteyiz. Soruşturma geçirmeden gelecekleri karartılan kişilerin, suçun ve cezanın şahsiliği ilkesine aykırı biçimde aileleri perişan edildi. Eşler işlerinden atıldı, çocuklar eğitimlerini devam ettirmede sorunlar yaşadı. İnsanlar sokakta kaldı. Aileler paramparça oldu. Sonunda geldiğimiz nokta: hastalıklar, ölümler, cinayetler, intiharlar. OHAL ile telafisi imkânsız mağduriyetler yaratıldı. Bakınız, yanıt vermekten kaçtıkları çok basit sorular soruyoruz: Tahliye edilmiş, FETÖ ile iltisaklı olmadığı mahkeme kararıyla sabit bir kişi neden işine iade edilmez? Bunun akılla, vicdanla, mantıkla, hukukla ya da başka bir biçimde açıklanması olanaklı mı? Bylock yüklemediği ve kullanmadığı açıkça ortaya çıkan kişi neden hâlâ mağdur edilmeye devam eder? Çok mu zor bunlar için bir KHK çıkarmak? Hükümete sesleniyoruz: ‘KHK'ları sivil darbe için değil, KHK mağdurlarının sorunlarını çözmek için kullanın!’ İnsanların yaşadığı bu zulüm bitsin. Daha büyük zararlar doğmasın. Çıkarın bir KHK. Unutulmasın ki ‘Adaletin küçüldüğü ülkelerde büyük olan artık suçlulardır.’ Böyle bir düzen yaratılmasın! Mağduriyetlerin sona erdirildiği, adaletin tecelli ettiği, güçlünün ve ‘FETÖ borsacılarının’ değil, haklının kazandığı bir düzen mümkün. Biz; kimliğine, siyasi görüşüne, etnik kökenine bakılmaksızın mağdurlar için mücadeleye devam edeceğiz. İşte bunun için 16 Nisan hileli referandumunun yıldönümünde 81 ilde eşzamanlı olarak ‘OHAL değil, demokrasi’ diyeceğiz. Herkesi, bu sese katkı sunmaya davet ediyoruz.”