CHP ve ADD'den Çelenk Sunma Programı

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 95.yılı kutlama programı kapsamında Çan Atatürkçü Düşünce Derneği ve Cumhuriyet Halk Partisi Çan İlçe Teşkilatı Çan Şehir Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtına çelenk bıraktılar.
Düzenlenen programa CHP Çan İlçe Başkanı İmalettin Meriç, 2014 Yerel Seçimlerinde CHP Çan Belediye Başkan adayı olan Turgut Çetin, Atatürkçü Düşünce Derneği Çan Şube Başkanı Gökay Bulut, CHP Çan Kadın Kolları Başkanı Gülşah Sezen Karadayı ve çok sayıda Cumhuriyet Halk Partili katıldı. Atatürk Anıtına Cumhuriyet Halk Partisi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Çelenklerinin bırakılmasının ardından bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Atatürkçü Düşünce Derneği Çan Şube Başkanı Gökay Bulut yaptığı konuşmada:“95. BAĞIMSIZLIK YILINDAULUSUMUZA SÖZ VERİYORUZ. Bizler için Her gün 19 Mayıs, her yer Samsun, her birimiz Mustafa Kemal'iz. 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim Ulusal Bağımsızlığımızı simgeleyen, büyük sıkıntılarla elde ettiğimiz, çok canlar vererek kazandığımız, bağımsızlığımızın karşılığı olan önemli ve anlamlı günlerdir. Bedelini oldukça ağır ödediğimizden değerleri de oldukça yüksektir. 95 yıl önce temeli atılan Cumhuriyetimiz kurulduğu günden beri Cumhuriyet karşıtı iç ve dış şer odaklarının hedefi olmuştur. Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini içine sindiremeyen emperyalist güçler ile şeriat özlemi içinde olan ve ortaçağ karanlığından sıyrılamamış insanların söylemleri nasıl da aynı yerde buluşmaktadır. Bu odaklar ne acıdır ki Kemalizm'i ve Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef almışlardır. Ulusal Egemenliğe dayalı, tam bağımsızlık anlayışı ile kurulan Cumhuriyetimizin bugün siyasal, ekonomik, sosyal, askeri ve kültürel bağımsızlığımız sarsılır duruma gelmiştir. İçeride ise bir yanda ülkeyi soyanlar, çatlayıncaya kadar yiyenler, öte yanda çöplüklerde ekmek arayan insanlarla tam bir tezat yaşanmaktadır. Eşsiz devrimci Atatürk, ulusun coşkulu devrim hamlelerini silmek zorunda kalanların bir gün bu ateşi sönmeye, duraksamaya başlaması halinde devrim taraftarlarını mahkûm etmek için fırsat kollayacaklarını söylemiş ve olası tüm tehditlere karşı Cumhuriyeti gençliğe, sizlere emanet etmiştir. Nitekim gelinen noktada Lozan'ın intikamını almak, ikinci Sevr'i uygulamak, Türkiye'ye emperyalizmin egemenliğine sokmak isteyen dış güçlerle içimizdeki işbirlikçilerin Mustafa Kemal Atatürk'e, Atatürkçü düşünceye saldırıları artarak sürmektedir. Bu saldırılar yeni değildir. Hedef etnik ve inanç ayrılıklarını körükleyerek ulusal çözülmeye ve bölünmeye yol açmaktır. 1919'daki gerici, ırkçı, işbirlikçi, bölücü, mandacı ortaklığın uzantıları bugün yine iş başındadır. Fakat tüm dünya iyi bilmelidir ki Türk Gençliği tüm bu durum ve koşullar içerisinde birinci görevinin Türk bağımsızlık ve Cumhuriyet'ini kurtarmak olduğunun bilincindedir.
Atatürk'ün gençleri gericiliğe, bölücülüğe mandacılığa, hukuksuzluğa ve anti demokratik her türlü sürece karşıdır. Çünkü Atatürk'ün gençleri demokrasiden, insan haklarından, ulus egemenliğinden ve tam bağımsız Türkiye'den yanadır. Sağlam temeller üzerin kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuva-i Milliye ruhunu ve Misak-i Milli Sınırlarımızı bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Değerli Atatürkçüler sevgili gençler Bugün sizin bayramınız. Ulu Önder'in, Cumhuriyet'i emanet ettiği, ‘Cumhuriyet'i biz kurduk onu sizler yaşatacaksınız' dediği gençlerin bayramı. Tüm olumsuzluklara rağmen umutsuz olmayın. Atatürk'te tüm olumsuzluklara karşın tek başına Samsun'a çıkmıştır. Ancak bir ulusun kaderini değiştirdi. Atatürk'ün yolundan giderek geleceğin güzelliklerini sizler yaratacaksınız.
19 Mayıs 2014 günü, Büyük Önder Kemal ATATÜRK'ÜN Samsun'da bağımsızlık Meşalesini Yakışının 95. yıldönümü olmasının yanı sıra Büyük Önder'in doğumunun da 133. yıldönümü. Bu iki anlamlı günün yanında, 19 Mayıs aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği'nin de kuruluş günüdür. Bu yıl, Prof. Dr. Muammer AKSOY'UN öncülüğünde kuruluşumuzun 25.yıl dönümü. Bu 25 yıllık aydınlık dolu ve onurlu mücadelede aralarında Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer AKSOY, Kurucularımızdan Doç. Dr. Bahriye ÜÇOK, Genel Başkan Yardımcılarımızdan Prof. Dr. Ahmet Taner KIŞLALI olmak üzere, birçok aydınımız, karanlık güçlerce katledildi. Fakat bunlar bizleri yıldırmadı ve yolumuzdan alıkoymadı. Bundan sonrada yıldırmayacak ve Atatürk'ün yolundan alıkoyamayacak. Bu bakımdan, M. Kemal Atatürk'ün Samsun'a İlk adımı atışının üzerinden 95 yıl geçmesine rağmen, Derneğimizin Tüzüğünde yer alan “Kuruluş Nedeni”, hala güncelliğini korumakta…
Ulusal bayramlar, şükran, and içme, dayanışma günleridir. Acıları ve sevinçleri paylaşma günleridir. Bunun farkında olmayan, ulusal bayramları eğlence günü sayan, bir mazeret bulup ulusal bayramları yasaklayanlara yazıklar olsun. Mustafa Kemal ulusal onurun en güzel örneğini armağan etti. Biz Mustafa Kemal'in sevdalısıyız, onun askerleriyiz. Emperyalistlere ve işbirlikçilerine diyoruz ki, boşuna uğraşmayın. Dünyanın tüm mazlum ulusları karşınızdadır. Kirli oyunlarınıza izin vermeyeceğiz. Küresel faşizme izin vermeyeceğiz.
Evet yıl 2014 Mayıs'ın 19'u, nerede beslenip, nerede yeşerip, hangi yollarla ülkenin kaderine hakim  olduklarını bir türlü kavrayamadığımız birileri, en çok Atatürk'ten, O'nun düşüncelerinden, O'nun  ilkelerinden korkuyor ve KEMALİZM'e ait ne varsa ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bu defa hedefte şanlı tarihimizin kilometre taşları olan milli birliğimizi, milli bütünlüğümüzü simgeleyen bayramlarımız var. Şurası unutulmasın iktidarlar gelip geçicidir devlet devamlıdır. Oy çokluğuna dayanarak bir süre daha ayakta kalınabilir, ama ATATÜRK sevgisini bu milletten kimse silemez. Rehberimiz Atatürk ilkeleri ve Demokrasi, Parolamız Vatan ve Millet sevgisi' dir.
Derneğimizin 25.yaş gününde Büyük Atatürk'ün ve Muammer Aksoy'ların, Bahriye Üçok'ların, Uğur Mumcu'ların,  Ahmet Taner Kışlalı'ların bizlere bıraktıkları onurlu miras önünde söz veriyoruz: Her gün 19 Mayıs, her yer Samsun, her birimiz Mustafa Kemal'iz!..
19 Mayıs'ı bütün kalbimizle yaşatıyor ve kutluyoruz.
Emanetleri olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza dek yaşatacağız!

13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa'nın Soma İlçesi'nde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadık ve ne yazık ki, 300 den fazla işçimizi Soma'da yaşanan maden kazasında kaybettik, onlarca da yaralımız var. Tüm Ulusumuza ve emekçilerimizin yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.
Bilmeliyiz ki, Türkiye`de meydana gelen iş kazalarının tamamı önlenebilir niteliktedir ve bu nedenle yaşananlar aslında "iş kazası" değil, "iş cinayeti" dir.
Maden kazalarındaki ölümlerde Avrupa birincisi olmamız ve daha önceki maden kazaları incelendiğinde görülmüştür ki, bu tür kazalardaki ölüm sebepleri; sektörün piyasaya terkedilmesi, denetimsizlik, kaçak madencilik, taşeronlaştırma ve üretim zorlamalarıdır. Bu nedenle hükümet ölümlerden birinci derecede sorumludur.
Ayrıca, Soma'daki iş kazalarının incelenmesi için ana muhalefet partisi tarafından 23 Ekim 2013′te TBMM'ye verilen araştırma önergesi aylarca bekletildikten sonra 29 Nisan 2014′te gündeme alınmış, ancak siyasi iktidarın oylarıyla reddedilmiştir.
Reddedilmesi doğaldır; çünkü 12 yıldır emek düşmanı bir anlayış bu ülkede iktidardır.
Doğaldır, çünkü ülkemiz sadece bu iktidar döneminde işçiler için “güzel öldüler” diyen bir çalışma bakanı görmüştür.
Siyasi iktidarı uyarıyoruz; çağdışı anlayışlar terkedilerek, akıl ve bilimin rehberliğinde, sektörde gerekli önlemler alınmalı, sermayenin değil, emekçilerimizin sağlıklı ve güvenli yaşam haklarını birinci öncelik olarak gören bir anlayışla yasal değişiklikler yapılmalıdır.
Bu tip sektörlerde özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları son bulmalıdır.
Denetim mekanizmaları arttırılmalı, varsa müfettişler üzerindeki siyasi baskılar kaldırılmalıdır.
Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız olmak üzere tüm sorumlular bir an önce istifa etmelidir!Atatürkçü Düşünce Derneği Çan Şubesi olarak Soma`da meydana gelen maden kazasında yaşamını yitiren işçilerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyor saygılar sunarım.”dedi.Yapılan konuşmanın ardından Çelenk Sunma programı sona erdi.