ÇTSO AĞUSTOS AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
Sadık Aydoğan: En büyük başarımız, görevi devrederken emanet edeceğimiz en önemli mirasımız, Odamıza kazandırdığımız şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz olacaktır
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası´nın Ağustos ayı olağan Meclis toplantısı ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonunda yapıldı. Meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay, gelecekten asla umutsuz olmadığını belirterek, “Buradan, barış kenti Çanakkale´den, bu kanlı oyunun bir an önce son bulması için hep birlikte “YETER” diye haykırıyoruz” dedi
Osman Okyay “Bu ülkenin ne büyük badireler, ne zor zamanlar atlattığını hepimiz biliyoruz. Bu aziz millet sağduyusuyla, müthiş insan kaynağıyla, eşsiz girişimci becerisiyle ve asla tartışılmayacak memleket sevgisiyle bu kritik dönemi de aşacak ve daha güzel yarınlara yol almaya devam edecektir. Önlemini almak ama aynı zamanda olumlu düşünmek ve hayra yormak iyidir. Lütfen sizler de asla karamsarlığa kapılmayın ve bugünleri, kendimize, işlerimize çeki düzen verdiğimiz test günleri olarak değerlendirin” diye konuştu.
Meclisi Yönetim Kurulu adına bilgilendiren Başkan Yardımcısı Sadık Aydoğan ise, “En büyük başarımız, görevi devrederken emanet edeceğimiz en önemli mirasımız, Odamıza kazandırdığımız şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz olacaktır. Bazılarını rahatsız etse de asla taviz vermediğimiz bu ilkelerimiz ile Odamız kurumsal kimliğine kavuştu” diye konuştu.
Ağustos ayı Meclis Toplantısı´nın konuğu ise Dr. Cevdet Akçay oldu. Ekonomik konularda ÇTSO Meclis üyelerine bilgi veren Dr. Akçay, Türkiye´nin geleceğinden ümitli olduğunu ve aslında Türkiye´nin bir normalleşme süreci yaşadığını söyleyerek, “Türkiye´de trend olarak kötüye giden bir şey görmüyorum” dedi.
“ÇANAKKALE´DEN YETER DİYE HAYKIRIYORUZ”
Temmuz ayı Meclis toplantısı ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay´ın açılış konuşması ile başladı. Osman Okyay, konuşmasına, “Milletçe çok travmatik bir dönemden geçiyoruz. 7 Haziran seçimlerinin ardından tırmanan karanlık terör eylemleri, canımızı, malımızı, huzurumuzu hedef aldı, alıyor. Aradan geçen iki buçuk ayı aşkın sürede onlarca şehit verdik. Huzurlarınızda, hepsine Allah´tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
“Ülkemizde iç barışı hedef alan bütün bu kaosun, Çanakkale Zaferi´nin 100. Yılında yaşanıyor olması acımızı bir kat daha artırıyor. Çünkü biz 100 yıl önce bu topraklara barış, huzur ve güven hakim olsun diye omuz omuza veren o altın neslin çocuklarıyız. Hazreti Ebubekir, bundan 14 asır önce, “Akrabalar arasındaki düşmanlık, ormana düşen ateşten farksızdır” demiş. Onun için buradan, barış kenti Çanakkale´den, bu kanlı oyunun bir an önce son bulması için hep birlikte “YETER” diye haykırıyoruz”
TÜRKİYE´DE BİR EKONOMİK KRİZ YAŞANMASI İHTİMALİ YOK
Konuşmasında ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Osman Okyay şunları söyledi:
“Biz Türkiye´de seçim çalışmaları ve terörle meşgulken küresel ekonomide önemli çalkantılar yaşanıyor. Bugün aramızda bulunan değerli ekonomist Dr. Cevdet Akçay´la, “dünya ve Türkiye ekonomisinde neler oluyor”, “yeni bir kriz tehdidi var mı”, “yarından neler beklemeliyiz” gibi soruların cevaplarını tartışma fırsatımız olacak. Doğrusu ben mevcut şartlarda Türkiye´de bir ekonomik kriz yaşanması ihtimali olmadığını düşünüyorum. Çünkü ortada kriz riskini yaratan büyük balonlar yok. Ancak potansiyel büyümemizin altında kaldığımız her yılı da kayıp yıl olarak gördüğümü söylemem lazım. Türkiye´de nüfus her yıl binde 13 civarında artmaya, işgücü piyasasına her yıl 700 bin yeni genç girmeye, kadınımızın işgücüne katılım talebi artmaya devam ediyor. Üstelik 2 milyona yakın göçmen nüfusun yükünü omuzlamayı sürdürüyoruz. Dolayısıyla, olumsuz küresel şartlara rağmen yüzde 5 ve üzeri bir akıllı büyümeye ihtiyacımız var. Akıllı büyüme derken, yüksek katma değere evrilmiş, cari açık yaratmayan bir üretim ekonomisini yakalayabilmeyi kastediyorum.
Ülke olarak yeni bir seçime gidiyoruz. Bu konuda siyasi bir değerlendirme yapmak istemiyorum, sonuçta tüm olup bitenler demokrasinin sınırları içinde cereyan ediyor. Dolayısıyla takdiri milletimiz yapacak.
Ekonomiye gelince...
Ben Türkiye için bu süreçte bir ekonomik krizden ziyade, içimize kapanma riskinden daha çok endişe duymamız gerektiği kanaatindeyim.
Çünkü biz kendi iç sorunlarımızla uğraşırken dünyada çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Son 15 yıldır dünya ekonomisini sürükleyen gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları ile gelişen ekonomilerin büyüme oranları arasındaki makas giderek kapanıyor ki bu, dünya ekonomisinde yeni bir dengenin habercisi. Pek çok ülkede, yeni bir kur savaşı anlamına gelecek ulusal para birimi dalgalanmalarına şahit oluyoruz. Amerika´da FED´in, küresel finans akımlarını önemli ölçüde etkileyecek olan faiz artırma döneminin iyice yaklaştığı herkesin malumu. Nükleer anlaşmaya imza atıp dünya ekonomisine entegre olma yolunda zincirlerinden kurtulan İran, fırsatlar da barındıran büyük bir ekonomik tehdit olarak yanı başımızda duruyor. Dönem başkanlığını üstlendiğimiz G 20 ülkelerinin liderleri Kasım ayında yapılacak zirvede Türkiye´ye gelecekler. Ancak seçim takvimi yüzünden pek çok liderin gelme kararını yeniden gözden geçirmesi ve ülkemizin, gerçekten çok çalıştığımız G 20 dönem başkanlığından yeteri kadar istifade edememesi riski var. “
“İNŞALLAH YARINIMIZ BUGÜNDEN DAHA İYİ OLACAK”
Meclis Başkanı Osman Okyay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bütün bu değerlendirmeleri gerçekçi olarak ortaya koyduktan sonra huzurlarınızda şu soruyu sorup cevaplamak istiyorum: Gelecekten umutsuz muyum? Asla… Bu ülkenin ne büyük badireler, ne zor zamanlar atlattığını hepimiz biliyoruz. Bu aziz millet sağduyusuyla, müthiş insan kaynağıyla, eşsiz girişimci becerisiyle ve asla tartışılmayacak memleket sevgisiyle bu kritik dönemi de aşacak ve daha güzel yarınlara yol almaya devam edecektir. Önlemini almak ama aynı zamanda olumlu düşünmek ve hayra yormak iyidir. Mevlana´nın dediği gibi, “Sana bir daralma gelirse yararınadır, kaygılanma. Sürekli yaz mevsimi olsaydı güneş bahçeyi kavururdu.” Lütfen sizler de asla karamsarlığa kapılmayın ve bugünleri, kendimize, işlerimize çeki düzen verdiğimiz test günleri olarak değerlendirin. İnşallah yarınımız bugünden daha iyi olacak.”
AYDOĞAN: HUZUR VE İSTİKRAR İSTEDİĞİMİZİ TEKRARLADIK
Osman Okyay´ın ardından Yönetim Kurulu adına konuşmak üzere kürsüye gelen Başkan Yardımcısı Sadık Aydoğan, ülke olarak hep birlikte, üzücü ve zor günlerden geçtiğimizi belirterek, “Geçen ay Komite Başkanlarımızdan gelen talep üzerine bir bildiri hazırladık ve ÇTSO Ailesi olarak huzur ve istikrar istediğimizi, artık ekonomiyi konuşmak istediğimizi tekrarladık. Ne yazık ki yeni hükümetimiz kurulamadı ve şimdi gündemde yine seçim var. Ekonomimize terörün ve siyasetin olumsuz yansımaları var” diye konuştu.
Konuşmasına ÇTSO´nun çalışmaları hakkında bilgi vererek devam eden Aydoğan, şunları söyledi:
“Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak İlimizin ekonomisini canlandırmak, üyelerimizin ve halkımızın refahını artırmak için hazırladığımız projelerde ısrarımız ve takibimiz devam ediyor.
2 hafta önce Yönetim Kurulu toplantımıza Sayın Valimiz konuk oldu. 3 saat kadar süren bir toplantı gerçekleştirdik. Taleplerimizi, sıkıntılarımızı anlattık. El birliği ile çözebileceğimiz sorunlarda fikirlerimizi sunduk.
Geçen hafta Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Bülent Turan Yönetim Kurulu toplantımıza katıldılar. Aynı şekilde kendisine de Çanakkale´nin hak ettiği konuma gelmesi için Oda olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Kendisi de Çanakkale´ye hizmet noktasında yapılan her çalışmaya her projeye destek olacağını ifade etti.
Bugün Çanakkale Milletvekilimiz Kürşat Tuna Yönetim Kurulumuza katıldı. Yine konumuz Çanakkale´ydi ve ısrarla takipçisi olduğumuz konuları ilettik, sorunlarımızı paylaştık, çözüm konusunda görüşlerimizi ilettik.
Ağustos ayı içersinde, Uluslararası Satranç Turnuvası´na, hemen ardından Türkiye Gençler Satranç Turnuvasına ev sahipliği yaptık.
TÜYAP (Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş) yetkilileri ile bir toplantı yaparak Fuar Ticaret Merkezi fizibilite projemiz ile ilgili görüş alışverişinde bulunduk.
Kadın Girişimciler Kurulumuz ile işbirliği içerisinde 2 grup halinde düzenlenecek olan AR-GE ve İnovasyon Yönetimi konulu eğitimlerimiz bugün başladı.
Valiliğimizin talebi üzerine 2015 Engelliler Destek Programı çerçevesinde Çanakkale´de down sendromlu çocuklarımıza yönelik bir proje hazırladık. Projemiz uygun görülürse bu konuda bir farkındalık yaratmış ve bu çocuklarımızın günlük hayata intibaklarına bir katkı sunmuş olacağız.
Yaz döneminde ara verilen yeni girişimcilik eğitimlerimiz Eylül ayında başlayacaktır. Bir komitemizin talebi üzerine Çanakkale´nin deniz ticareti ile ilgili bilgi ve belgeleri araştırdığımızın bilgisini vermiştik. Çok yakında ÇTSO Çanakkale Evi´nde güzel ve ilginç bir sergi ile Çanakkale halkına sunmayı planlıyoruz.
AYDOĞAN: MİRASIMIZ ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK OLACAKTIR
ÇTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadık Aydoğan sözlerine şöyle devam etti:
“ÇTSO Yönetimi 5 yıldır proje üretiyor. Bir kısmını hayata geçirdik, sevindik, gururlandık, bir kısmını gerçekleştiremedik, üzüldük, konuştuk, yeri geldi tartıştık. Organizasyonlarımız oldu katıldık- katılamadık, ama en büyük başarımız, görevi devrederken emanet edeceğimiz en önemli mirasımız, Odamıza kazandırdığımız şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz olacaktır. Bazılarını rahatsız etse de asla taviz vermediğimiz bu ilkelerimiz ile Odamız kurumsal kimliğine kavuştu.
Tek yaprak mizanlardan üç kırılımlı mizanlara geçtik, Hesaplarımız incelemelerinize açık hale geldi. Odamızın son 5 yılda ve tarihindeki en büyük başarısı budur aslında. İlkeler; uygulanır ya da uygulanmaz, ailede, okulda, günlük hayatta, ekonomide, siyasette, kurumlarda hep vardır. İlkeler her türlü tartışmanın dışında kurallardır ve ilke sahibi olanlar içindir.
Üyelerimize, basına yaptığımız bilgilendirmelerimizi de tüm şeffaflığımız ile bu anlayış içerisinde yapıyoruz.
Varsa anlaşılamayan ya da yanlış anlaşılan, doğru bilgilendirilmediği düşünülen konular; Yönetim Kurulu olarak bir karar aldık ve böyle durumlarda Meclisi meşgul etmeden önce, lütfen bilgilendirmelerin sekretaryasını yürüten Genel Sekreterliğimize sorarak bilgi istenmesini rica ediyoruz.
“Gündeme gelebilecek konular “ maddesi Meclis üyelerimizin yeni fikirlerini, önerilerini paylaşmaları içindir, öncelikli olarak Çanakkale´miz ile ilgili konularda ortak aklı bulmak içindir, kısacası fikir üretmek ve paylaşmak içindir. Meclis toplantılarımızın verimini, katılımını artırmak içindir.
Sayın Meclis Üyelerimiz, sizleri bir konuda bilgilendirerek konuşmamı bitirmek istiyorum. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından munzam aidat verileriniz ile birlikte faaliyet kodlarınız Odamıza bildirilmiştir. Bildirilen kodların üyelik sistemimizde yer alan faaliyet kodlarından farklı olması durumunda faaliyet kodlarını, faaliyet kodunun farklı bir meslek grubunda yer alması durumunda ise meslek grubunu Yönetim Kurulu kararı ile değiştirerek üyelerimize tebliğ edeceğiz. Üyelerimizin tebliğ edilen koda itirazları; ancak, vergi dairesinde gerekli düzeltmeyi yaptırıp, vergi levhasına talep edilen faaliyet kodunu işleterek Odamıza vergi levhalarını ibraz ederek talep etmeleri ile ve Yönetim Kurulu kararı ile yapılabilecektir.
Meslek gurubunun değişmesi üyenin seçildiği organlardaki görevini değiştirmeyecek, bir sonraki seçimde uygulanacaktır.
Aktif üyelerimiz kodlarını kontrol edeceklerdir, bankamatik memuru gibi olan posta kutusu üyelerimiz ise üye programlarımızı, personel arkadaşlarımızı, bazen de hepimizi meşgul etmeye devam edeceklerdir.
Ülkemizin bir an önce istikrar ve huzura kavuşması temennisi ile sözlerime son verirken, önümüzdeki ay idrak edeceğimiz Mübarek Kurban Bayramının Milletimize ve tüm insanlığın dostluk, kardeşlik içinde yaşayacağı günlere , hayırlara vesile olmasını dilerim.”
DR. CEVDET AKÇAY: TÜRKİYE NORMALLEŞME DÖNEMİNDE
Konuşmaların ardından Ağustos ayı Meclis Toplantısının konuk konuşmacısı Dr. Cevdet Akçay kürsüye geldi. Konuşmasına her hayırda bir şer ama her şerde de bir hayır olduğunu ve kötü zamanlarda iyi zamanlara hazırlanmak gerektiğini söyleyerek başlayan Dr. Akçay, şöyle devam etti:
“Türkiye aslında çok büyük bir normalizasyon yaşıyor. Fakat çok sancılı ve çok travmatik… Sürece tepeden bakmayı becerirseniz, aslında Türkiye kötüye gitmiyor. Bunu söylemekten hicap duyuyorum. Daha dün kaç şehit verdik. Bunlar çok sancılı süreçler. Türkiye gibi uzun süre çok garabet halinde yaşamış toplum biraz normalleşmeye başladığında, bir dolu iktisadi ve siyasi ajan tuhaf hallere girmekten kaçamıyorlar.”
Son dönemde, para birimi en çok değer kaybeden üç ülkenin Türkiye, Brezilya ve Rusya olduğunu ancak burada bir garabet olduğunu ifade eden Dr. Akçay, “Rusya ve Brezilya petrol ihracatçısı, Türkiye ise ithalatçı. Bu nedenle bunun açıklaması global ekonomi değildir. Türkiye dış piyasalarda kötü fiyatlanıyor. Türkiye´nin borç dinamikleri ve bütçe performansı gelişmekte olan ülkeler arasında en iyiler içinde. Tek problemimiz cari açık. Şunu da söylemek gerekir, petrol ithalatı hariç tutulduğunda Türkiye´nin cari açığı artıdadır” diye konuştu.
Çin´in büyüme hızının yüzde 3-4´e ineceğini, Avrupa´nın kafayı kaldırdığını ve yüzde 3 büyümeye doğru gittiğini, Rusya´nın ise bütçesini petrol fiyatlarının varil başına 125 dolar olacağına göre yaptığını ifade eden Dr. Akçay, “Düşük petrol nedeniyle Türkiye´ye bir piyango vurdu. Bu gelişmeler Türkiye için çok iyi, 2-3 ay sonra bu ülkenin bir hükümeti olacak, hükümetsiz kalmayacak bu ülke. Türkiye´de trende olarak kötüye giden bir şey görmüyorum. Maalesef toplumlar böyle çetrefil dönemlerden geçiyorlar” diye konuştu.
Meclis toplantısında, daha sonra Hesap İnceleme Komisyonu´nun 2015 Temmuz ayı mizanı ile ilgili raporu okundu ve onaylandı. Başvuruda bulunan üyelerin Azami Fiyat Tarifeleri onaya sunuldu. Gündemin son maddesinde de Meclis üyeleri, çeşitli konularda görüşlerini bildirdiler.
YORUMLAR