İsmail KAYA´dan Referandum Açıklaması
Halkın milli iradesine bırakılan yeni bir anayasa. Bu güne kadar yapılan anayasalar darbe anayasası. Zorlama ile dayatılan anayasalar. Halkın kendi anayasasını kendisi seçme özgürlüğü ve hakkı, yaşadığımız ülkenin demokratik olduğunu da gözler önüne seriyor. Anayasayı halkın seçmesi Cumhuriyet tarihinde kendi halkına verdiği en büyük değerlerden bir tanesi. Sandık başına gideceğimizde elimizi vicdanımıza koyup ülkemiz için en iyisini isteyip oyumuzu kullanacağız. Peki ya kararımızı neler belirlemeli?
Gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerin en büyük başarısı istikrardır. Geçmişimizde yapılan çok büyük hatalar var. Bizim milletimiz artık geçmişinden dersler çıkarmayı öğrendi. Çok genç bir Cumhuriyetimiz var. 94. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimiz 65 tane hükumet değiştirmiş. Bir buçuk yılda bir hükumet değişmiş. Geriye dönüp batığımızda ise ülkemiz tek başına iktidar ve istikrar sürelerinde ileriye doğru atılımlar yapıldı.
Senelerdir uğraştığımız iç ve dış düşmanlara karşı tek bir bütün olmamız gerekiyor. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde bunu bu ülkenin vatandaşları bir olarak egale etti. PKK ile senelerdir mücadele veriyoruz. Bu terör örgütlerinin tek bir amacı var. Dış güçlerin maşalığını yaparak bu ülkeyi bölmek. Bu millet buna izin vermeyecektir.
Referandum da "EVET" diyenler de "HAYIR" diyenler de bu ülkenin vatandaşı. Karar ne çıkarsa çıksın bu değişmeyecek. Söz konusu bütün milletin istikbâlini ilgilendiren bir referandum olduğunda; bilgi, fikir ve akıl üçlüsünün tamamına sahip olarak oy veren de, bir yahut ikisinden mahrum olarak oyunun rengini belirleyen de saygı duyulmayı sonuna kadar hak ediyor.
Ülkemizin son 15 yılda kat ettiği yola bakarsak da bu bizlerin doğru yolda olduğunu gösteriyor. Yapılan yollar, tüneller, hastahaneler, üniversiteler, köprüler, hava limanları, milli sanayi, tarım alanındaki destekler. Bu yatırımları ve yenilikleri saymakla bitiremeyiz. Bu yapılan hizmetleri göz ardı etmenin vicdani hiçbir açıklaması yoktur. Benim ülkemi dünyaya karşı dik bir şekilde kimseye boyun eğmeden temsil eden bir liderin arkasında neden durmayayım? 2002 Yılında alkol satılmayacak, yasaklar gelecek, özgürlükler kısıtlanacak deniliyordu. Kimin ne özgürlüğü kısıtlandı. IMF´den borç alabilmek için dilendiğimiz günleri unutmadık. Şimdi IMF´ye rest çekip borç veren ülke konumundayız. 15 Yıldır kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanıtan, Cumhuriyete sahip çıkmak adına kapı kapı oy isteyenler bu ülke için ne yapmışlar? Taş üstüne taş koymayı bırak, yapılan şeylere de karşı çıktılar. Bu ülke elden gidiyor, satılıyor diye diye insanları doldurdular. Onlar satılıyor dedikçe daha çok hizmet yapıldı bu ülkeye. 15 Temmuzda FETÖ´nün darbe girişimine karşı canları pahasına dik durdular. Meydanlara inip, tankların önüne yattılar. Kurşunlara göğüs gerdiler. Kimileri gibi evinden takip edip duruma göre taraf seçmediler. ATM´lere koşmadılar. Meydanlara şehit olmaya gittiler. Hükümet kendinden beklenileni fazlasıyla cevap veriyor.
Türkiye ve dünya için en önemli jeopolitik konuma sahip olan bir şehrimiz var. O da Çanakkale. 18 Mart 2017´de Çanakkale´de Cumhurbaşkanı´mız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan´ımızın katılımıyla 18 Mart Boğaz Köprüsü´nün temelleri atıldı. Asrın projesi hayal olmaktan çıkıp gerçek oldu. Ama bunlar buna bile karşı çıktı. Ezine´ye Tarım OSB´si kuruluyor. Çanakkale tarımına geçtiğimiz yıl 122 milyon lira destek yapıldı. Bu rakam küçümsenecek bir rakam değil. Bu rakamın her yıl artması için EVET. Toprağımızın değeri arttı, dünyada toprağımızın ve ürünlerimizin prestiji arttı. Desteklemeler devam ediyor. Köylerimize gittiğimizde herkesin evinde su var. Her köyde internet var, telefon var. Enerji direkleri yenileniyor, kesintilerde anında müdahale yapılıyor. Yolları yapılıyor, köy iç yolları parke oluyor. Bahçelere kadar yollar onarılıyor yapılıyor. Sulama sistemleri kuruluyor, gölet ve barajlar yapılıyor. Şehirlerde olan her şey köylerimizde de var. Makineleşmede ilerliyoruz. Çiftçilere destekler devam ediyor. Her defasında kimsesizlerin kimi olacağımız diyen bir lider var. Kaza geçirdiğinde veya hasta olduğumuzda anında ambulans köylere kadar geliyor. Adalardaki hastalarımız için helikopter gönderiliyor. Bakıma muhtaç olan hastalara maaş veriliyor. İnsan olarak değer kazandığımızın farkına mı varamıyoruz. Hastahanelerde mahsur kalan insanlarımızı unuttuk mu? Çanakkale´mize yeni hastahaneler kazandı. Öğretmen evi yapılıyor. Yeni okullar inşa ediliyor. Daha iyi, kaliteli eğitimler için öğretmenler, daha iyi hizmet doktorlar atanıyor. Üniversitemiz kısa sürede büyüdü. Tam donanımlı fakülteler açıldı. Kongre merkezi kuruldu. İl Özel İdare Binası yapıldı. Daha iyi analizler için Merkez Laboratuvar kuruldu. Artık İzmir´e, Bursa´ya Ankara´ya tahlil yollamak zorunda kalmıyoruz. Gestaş seferlerini arttırdı. Anafartalar Otel iskele meydanına katıldı. Polis evi ve ordu evleri halka açıldı. Kaliteli ve ucuz hizmet sunuldu. Hava limanımız büyütüldü, yeni terminali bitmek üzere. Uçak seferleri arttı. Ayvacık Küçükkuyu arasına bakın. Tüneller yapılıyor. Kurumlarımızın hizmet binaları yenileniyor. Tarihi Alan Başkanlığı hem şehitlerimize sahip çıkıyor, hem onların rahat uyuması için nöbet tutuyor. Çanakkale´ye her sene gelen ziyaretçi sayısı artıyor. Bu manevi duyguyu en güzel şekilde yaşamaları için çaba gösteriyor. Bu yapılanlara karşı neden hükümetimizin yanında olmayalım. Hükümetimiz asrın projelerini hayata geçirirken yerel yönetim Çanakkale´nin meyve ve sebze halinin hala bitirilmemiş olması. Mezbahanenin olmaması. İnsanlarımızın modern sağlıklı tesislerden yararlanamaması. Bunlar çok geç kalınmış şeyler. Yerel yönetim kendinden istenilene cevap verememekte. Demek oluyor ki amaç insan olduğunda hizmetin de olması gerekiyor. Bizlerin oyları ile gelinen makamın hakkını vermek gerekiyor. Bu koltuklar hizmet koltuklarıdır. Bunlara bakarak gerçekçi olalım. Hizmet edene destek olalım, arkasında duralım. Bu ülke hepimizin.
250 bin şehidimizin kanıyla sulanmış Çanakkale´miz, hizmete en çok ihtiyacı olduğu yer. Ülkemizin altın madalyası. Göğsümüzün dünyaya kabardığı şehir. Milli mücadelenin şehri. Bu ülke, bu topraklar bizlere atalarımızdan kalan bir miras. Bunu en iyi şekilde koruyup ve en güzel şekilde gelecek nesillere bırakmak bizlerin asil görevi. Başarılı hizmetlerin olduğu günlerin devamını dilerim.
YORUMLAR