"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN VAZGEÇMİYORUZ"
26 Kasım 2021 - 11:04
DEVA Partisi Kadın Çalışmaları İl Başkan Yardımcısı Özge Aretlik tarafından basın açıklaması yapıldı. 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yapılan açıklamada İstanbul Sözleşmesi üzerinde duruldu. “İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar tarafı olacağız” ifadesi kullanıldı.
DEVA Partisi Kadın Çalışmaları Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında;
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN TEKRAR TARAFI OLACAĞIZ’
Biz DEVA Partisi olarak İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İktidara geldiğimizde İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar tarafı olacağız. 6284 sayılı Kanunu, İstanbul Sözleşmesi’ne göre yeniden uyarlayarak kırılgan gruplar ile ilgili ek bir düzenleme yapacak, Kanunun en etkin biçimde uygulanmasını sağlayacağız. Türk Ceza Kanunu’nda ve İnfaz yasasında, değişiklikler yapacak ve kadına yönelik şiddet ile ilgili olarak caydırıcı cezalar öngöreceğiz. Kadına yönelik şiddet ile ilgili koruyucu tedbir kararları verilmesi sonrasında işlenen suçlarda; denetimli serbestlik, iyi hal, haksız tahrik gibi tedbir ve ceza indirimlerinin uygulanmasını engelleyeceğiz.
‘HÜKÛMET, KADINA KARŞI SORUMLULUĞUNDAN VAZGEÇMİŞ’
Kadına yönelik şiddet ile ilgili bugüne kadar en önemli ve yaptırım gücü olan uluslararası düzenleme; “Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi” dir. İç Hukukumuzda İstanbul Sözleşmesi’nin yansıması olan 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” 2012 yılında kabul edilmiştir. Hükümetimiz bu kanun ile, kadına yönelik şiddetle mücadelede “şiddete sıfır tolerans” prensibi ile hareket edeceğinin sözünü vermişse de sözünü tutmamış, kadına karşı sorumluluğundan vazgeçmiş ve ne yazık ki 20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni fesih etmiştir.
‘KADINLARIN YAŞAM HAKLARI VAHŞİCE ELLERİNDEN ALINMAKTA’
Aradan geçen yıllara rağmen kadınlar; halen toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, erkek şiddetine, cinsel şiddete, aile içi şiddete, ekonomik şiddete, psikolojik şiddet ve tacize maruz kalmaktadır. Bunun yanında en temel insan haklarından yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır. Ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından; 2014 yılında gerçekleştirilen Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na göre her 10 kadından yaklaşık dördü, eşi veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel şiddetine; yüzde 44’ü psikolojik şiddete; yüzde 30’u da ekonomik şiddete maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. 2020 yılında Türkiye genelinde 373 kadın öldürülmüş, 263 kadın ve aile bireyi ise yaralanmıştır. 2021 yılının Kasım ayının ortasına kadar da öldürülen kadın sayısı 345’i bulmuştur” ifadeleri yer aldı.
DEVA Partisi Kadın Çalışmaları Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında;
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN TEKRAR TARAFI OLACAĞIZ’
Biz DEVA Partisi olarak İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İktidara geldiğimizde İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar tarafı olacağız. 6284 sayılı Kanunu, İstanbul Sözleşmesi’ne göre yeniden uyarlayarak kırılgan gruplar ile ilgili ek bir düzenleme yapacak, Kanunun en etkin biçimde uygulanmasını sağlayacağız. Türk Ceza Kanunu’nda ve İnfaz yasasında, değişiklikler yapacak ve kadına yönelik şiddet ile ilgili olarak caydırıcı cezalar öngöreceğiz. Kadına yönelik şiddet ile ilgili koruyucu tedbir kararları verilmesi sonrasında işlenen suçlarda; denetimli serbestlik, iyi hal, haksız tahrik gibi tedbir ve ceza indirimlerinin uygulanmasını engelleyeceğiz.
‘HÜKÛMET, KADINA KARŞI SORUMLULUĞUNDAN VAZGEÇMİŞ’
Kadına yönelik şiddet ile ilgili bugüne kadar en önemli ve yaptırım gücü olan uluslararası düzenleme; “Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi” dir. İç Hukukumuzda İstanbul Sözleşmesi’nin yansıması olan 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” 2012 yılında kabul edilmiştir. Hükümetimiz bu kanun ile, kadına yönelik şiddetle mücadelede “şiddete sıfır tolerans” prensibi ile hareket edeceğinin sözünü vermişse de sözünü tutmamış, kadına karşı sorumluluğundan vazgeçmiş ve ne yazık ki 20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’ni fesih etmiştir.
‘KADINLARIN YAŞAM HAKLARI VAHŞİCE ELLERİNDEN ALINMAKTA’
Aradan geçen yıllara rağmen kadınlar; halen toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, erkek şiddetine, cinsel şiddete, aile içi şiddete, ekonomik şiddete, psikolojik şiddet ve tacize maruz kalmaktadır. Bunun yanında en temel insan haklarından yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır. Ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından; 2014 yılında gerçekleştirilen Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na göre her 10 kadından yaklaşık dördü, eşi veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel şiddetine; yüzde 44’ü psikolojik şiddete; yüzde 30’u da ekonomik şiddete maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. 2020 yılında Türkiye genelinde 373 kadın öldürülmüş, 263 kadın ve aile bireyi ise yaralanmıştır. 2021 yılının Kasım ayının ortasına kadar da öldürülen kadın sayısı 345’i bulmuştur” ifadeleri yer aldı.
YORUMLAR