Özkur Özel Çocuklar Derneği Basın Açıklaması
Bir
trafik kazası, iş kazası, felç olma, yaşlılık nedeniyle uzuvlarımızı
kullanamama ve bir çok sebepten dolayı
tekerlekli sandalye, koltuk değneklerine mahkum olmayacağımızı nereden
bilebiliriz .
Bir
şekilde engelli duruma geldiği Yaşamın
içinde hepimiz bir engelli adayıyız kendimizde geriye kalan hayatımızı askıya
alıp kendimizi dört duvara mı mahkum edeceğiz tabi ki hayır...
Yaşamak
her şartta insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak son nefese kadar hepimizin
hakkıdır.
Olması,
yapılması gerekenleri biz aynı çaresizliklere düşmeden fark ederek, çevremize
hayatımıza sorumluluklarımızdan kaçmadan duyarlı davranmalı ve bilgi sahibi
olmalıyız.Dünyada
engelli vatandaşların hakları evrensel normlara bağlandı ve ülkemizde de
engelli hakları çeşitli yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına
alınmış oldu. Gelişmekte
olan bir ülke olarak, engellilerin her yönden gelişimini sağlamak ve üreten
bireyler olarak toplum yaşamına katılmaları konusundaki çalışmalar önceliğimiz
olmalıdır.
Ben vefat ettikten sonra engelli çocuğuma
kim bakacak endişesini ortadan kaldıracak uygulama talepleriyle, şimdiye kadar
sadece fiziki şartlarla sınırlı kalan önlemlere toplumsal ve manevi ölçülerde
eklenmiş oluyor.
Belediyelerimizi
mülki amirlerimizi bu anlamda işbirliği yaparak örnek projeler yapmaya davet
ediyoruz.
7 Temmuz 2005 yılında Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren 5378 Sayılı Özürlüler Yasasında Kamu kurumlarını
ve Belediyeleri sorumlu kılan Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar
tüm yollar kaldırımlar yaya geçitler açık ve yeşil alanlar spor alanları ve
benzeri kültürel alt yapı alanları ile umuma açık her türlü özel yapılar
özürlülerin erişebileceği uygun duruma getirilmelidir.Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler şehir
içi hizmetleri ile toplu taşıma araçlarını özürlülerin erişebilirliğine yani
kullanabilirliğine hazır hale getirmelidir, maddesi bulunmaktadır.
Bu şartları yerine getirmeleri içinde
yerel yönetimlere 7yıl süre tanınmıştır, verilen süre 7Temmuz 2012 de dolmuştur
sonuçlarını birçok yerde sevinçle değil maalesef üzülerek görüyoruz.
Engellilik konusunda çıkan yasaların
uygulanabilmesi için, önce bireylerin kendi haklarını öğrenmesi ve bu
haklarının takipçisi olmakla sağlayabileceğimizi unutmayalım. Çünkü çıkan
yasalar, düzenlemeler maalesef uygulamakla yükümlü özel ve tüzel kurumların
insiyatifine bırakılmıştır.
Şunu unutmayalım, engelli insanlarımız
acınmak veya sadaka istemiyor, sosyal izolasyondan çıkmak her vatandaş gibi
eğitim, iş imkanı ve sosyal yaşamın içinde olarak kendi kendine yetebilmeyi
istiyor.
Bunu başarabilmesi içinde sosyal ve
fiziksel şartların uyumlu olmasının sağlanmasını istemesi en basit insan
haklarına dayalı bir taleptir.
Engelsiz bir dünya, öncelikle engelsiz bir
Türkiye hedefine ulaşabilmek için,
SEVGİ DİLİYLE DÜŞÜNMEK yeterli
olacaktır.
Herkesin sevgiyle bakması ümidiyle daha güzel
günlere hep birlikte elele
YORUMLAR