Şen Şakrak Geçen Eylem
Çan'a
bağlı Karadağ köyünde Eczacıbaşı
Esan maden şirketleri tarafından başlatılan sondaj
çalışmaları köylülerin ve çevre köylülerin katılımıyla yaklaşık bin kadar
katılımcı ile protesto edildi.
Eczacıbaşı Epsan tarafından yaklaşık 46 bin metrekare alanda 600 üzerinde
sondaj çalışması yapılacağını bilgisi üzerine Karadağ köylüsü, Çan ve Çanakkale
il yöneticilerinin dahi bilgisi olmadan
Ankara'dan verilen ruhsatlarla yapılan sondaj çalışmalarına çığ gibi bir
tepkiyle düğün şekliği gibi tepki gösterdi.
Köy kadınları tepkilerini şiirler ve sloganlar ile birlikte oyun havaları ile
gösterirken, gençler tabutlu eylem yaparak Karadağ köylüsünün zehirlenerek
öldürülmek istendiğini ifade etti. Köylülerin birlik olduğu ve çevre köylerin
katılım gösterdiği eylemde konuşan Çanakkale İl Genel Meclis Üyesi Cahit Özer,
Çan bölgesinde gözlemlenen kanser vakaları Çanakkale iline göre 1'e 7 oranda
daha fazladır. Hergün birkaç arkadaşımızı kansere teslim etmekteyiz. Çan Termik
Santrali yetmezmiş gibi şimdide Hurma köy ve Yeniçeri köylerine termik
santraller yapılmak istenmektedir. Karadağ köylüsünü kutluyorum. Çan'dan bu
termik santrallere hiçbir ses çıkmazken, burada sizler ciddi bir direniş ve
mücadele gösteriyorsunuz. Karadağ'a ve suyunuza sahip çıktığınız teşekkür
ediyorum. Yasalar açıkça ifade etmektedir ki, su havzalarına sondaj ve maden
yapılamaz diyerek konunun takipçisi olacaklarını ifade etti.
İlaç firması mı? Madenci mi?
Köylüler adına konuyla ilgili
açıklamalarda bulunan Karadağ Köyü Muhtarı Ramazan Dizman, Bir tarafında
termal tesisler olan, diğer tarafında termik santral bacaları yükselen Çan
ilçesine ve diğer illere köylerimizin sürekli göç vermesinin ana nedeni, yer
altı zenginliğimiz olan ve ancak bizlerin yaşamına yeten su kaynaklarımızın
azlığıdır. Adı Ecza ile başlayan bize sağlık ve yaşamı hatırlatan ancak son
şekli olan ESAN maden markası ile yaşam kaynaklarımıza müdahil olan Eczacıbaşı,
sermayenin gücü ve katili olarak canımıza ve Çan'ımıza kastetmek üzere
köyümüzdedir. Bugün sadece düğünlerimizde bir süs aracı olarak kullandığımız
Altın bahane edilerek Karadağ köyünün arkeolojik geçmişi ve doğamız talan
edilmek istenilmekte olup, bu süreç suyumuzu da tehdit etmektedir. Bugün
nedenini bilmediğimiz! Onaylarını verenleri köyümüzde hiç görmediğimiz,
ortalama 650 civarında sondaj kuyusunu açma yetkisine 2019 yılına kadar sahip
olan Eczacıbaşı şirketi ile tek başımıza ve yöre köylerimizle birlikte mücadele
vermekteyiz. Biz bugün tıpkı Bursa'nın Orhaneli ilçesinin Başköy halkı gibi, suyumuz
ve yaşam alanımız için mücadele etmekteyiz. Biz bugün tıpkı Kızılelma yöresi
halkı gibi, yaşam alanımızı terk etmemizi isteyenlere karşı yasal haklarımız
ile mücadele vermekteyiz. Biz istemekteyiz ki; sonumuz ne Kazdağları ne Bergama
ne de bir başka yöre gibi olmasın. Biz istemekteyiz ki, geleceğimiz
Karadağ'ımız kararmasın. Ve son olarak Ulu Önder Atatürk'ün dediği gibi çok iyi
bilmekteyiz ki; biz tüm köylüler olarak birlik oldukça, onlar geldikleri gibi
gidecekler diyerek köylülerin sıkıntılarını ifade etti.
Gelmeden görmeden ruhsat veriyorlar!
Karadağ köyünün son 20 yıllık köy muhtarı olan Karadağ Köyü eski muhtarı Hikmet Önder, Tam
20 yıl muhtarlığını yürüttüğüm Karadağ köyü ve havzası, bugün aç gözlü küresel
sermayenin pençesindedir. Bugün adını andığımız Karadağ, maden ocaklarının ve
define avcıların tehdidi altındadır. Bizlere yaşam vaat eden yetkililer,
maalesef bugün bize selam bile vermemektedir. Oysaki daha dün onlarca seçim
vaadiyle kapımızda gezen bu insanlar, bugün adeta toz ve buhar olmuşlardır. Adı
güzel, kendi güzel Hazreti Muhammed'in dediği gibi, Yaş kesen baş keser
diyerek mücadelemizin ilk startını bu sondaj noktasının tam karşısında
vermekteyiz. Bugün sondaj alanın içinde değiliz! Bugün sondaj makinelerini
durmak niyetinde de değiliz. Biz bugün yasanın verdiği haklarla ve yaşama
içgüdümüzün verdiği tüm güçle, yolun ve bu hukuksuzluğun karşısındayız. Biz
bugün burada olmayan ama bu kirliliğin içinde pislenen insanlardan değerliyiz.
Bugün burada hazırlanan son! Yarın Kocayayla, Doğancılar, Dondurma, Ahmetler ve
diğerleri için hazırlanan sonun başlangıcıdır. Az önce ifade edilen tüm duygu
ve düşüncelerde olduğu gibi, bizler sadece buraya ait olmayanların buradan
geldikleri gibi gitmesini istiyoruz. Karadağ köyü 250 hane, 700 nüfus ve
yaklaşık 2 bin büyükbaş, 5 bin küçükbaş hayvanı ile Çan'ın öncelikli tarımsal
ekonomi köyü olmaktadır. Biz Karadağ köylüsü olarak bu tablodan gurur
duymaktayız. Dün Bursa'nın dağ yöresi ve köylüsü nasıl madencilere ve mermer
ocaklarına teslim edilmek istendiyse, bugünde bizler aynı vicdansızlıkla
sermayeye sermaye edilmeye çalışılmaktayız. Karadağ köyü dendiğinde eğer
insanların aklına Orhaneli Başköy gelmiyorsa ne yazık! Karadağ dendiğinde
insanların aklına Bergama ve Kaz dağları gelmiyorsa ne yazık! Topraklarımızın
altında kurşun ve demir gibi maden bahaneleri ile altın arayanlara bizler
kurşun bakışlarımız, demir duruşlarımız ve altın gibi gençlerimizle güle güle
diyoruz diyerek çevre köylülerin ve köylerinde mağduriyetine çekti.
YORUMLAR