Nasıl Müslümanlık Bu?!

Evet, neden bu sefaletimiz, neden bu cehaletimiz, neden bu ataletimiz?

            Libya’da öldürülen ABD’li Büyükelçinin ardından Mısır’ın en önemli yayın organlarından ‘El Şoruk’ gazetesinin bir yazarı aynen şöyle yazıyor:

            “Gece gündüz Batı’yı suçluyoruz. Onların ahlaksızlığını, utanmazlığını yazıyor, her kötü şeyi onların üzerine yıkıyoruz. Ama kullandığımız her şeyi de onlardan alıyoruz.”

            Bu tespitlerden sonra şu cesur cümleler geliyor:

“Yaşadığımız şu dönemde insanlığa hiçbir katkısı olmayan bir milletiz… Ancak insanlığa katkıda bulunursak kendisine saygı duyulan bir ülke olcağız…

            İslam’ı ve ve Hz. Muhammed’i, temsilcilikleri basarak, büyükelçileri öldürerek değil, çalışarak, üreterek, değerler ve kültürler yaratarak savunabiliriz.” (2)

            Son derece önemli tespitler bunlar.

            Suçu, günahı olmayan diplomatları kin ve nefret duygularıyla katletmek rahmet dini İslam’ın neresine sığar?

            “Yalan söylemeyin, haram olanı yemeyin, hırsızlık yapmayın, namaz kılın, dürüst olun, iyilik yapın, cömert olun, sözünüzde durun, Allah’a eş koşmayın, kafirleri dost edinmeyin” (3) diyen İslam ne hale getirilmiş!

            Bugüne kadar İslam dünyası olarak hep şunu sorduk:

            ‘Batı neden ileri gitti?’

            Oysa asıl şu soruyu sormak gerekirdi:

            ‘İslam dünyası neden geri kaldı?’ (4)

            Evet, müslümanlar neden geri kaldı? 

            İslam hakkında bugün o kadar sevimsiz, o kadar ürkütücü bir imaj oluşturulmuş ki Müslüman olup İslamı ellerinden geldiği kadar yaşamaya çalışan insanlar bile, sözde dini yöntemlerle idare edilen ülkelerdeki uygulamalardan rahatsız olmağa başlamışlardır. Bugün Müslüman müslümanı katlediyor, Müslüman müslümanın malını mülkünü yağmalıyor, Müslüman müslümanın onurunu, namusunu ayaklar altına alıyor, Müslüman müslümana güvenmiyor.

            Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın görüşlerini aynen aktarıyorum:

            “Bugün yapılan olumsuz propaganda ve beyin yıkama yüzünden şeriat, İslami düzen deyince insanların aklına yüzleri peçeli, dört duvar arasına hapsedilmiş, akşam sabah kocalarından dayak diyen, bir erkeğe birden fazlası düşmüş kadınlar, meydanlarda elleri kesilen, taşlanarak öldürülen insanlar… geliyor.” (5)

            Kardeşim İslam bu mu? Müslümanlık böyle mi?

            İslam adına yazılanlara çizilenlere bakıyorum; kürsülerden, minberlerden anlatılanları dinliyorum bazen ben bile ürküyorum?

            İslam’ın sadece ceza yönünü anlatanlar, meleklerden sadece iri ve haşin olanlarını tanıtanlar, ahiretten sadece kızgın alevli cehennemi gösterenler, muhaliflerini cahiliye kafiri olarak görenler ve despot, kızan, köpüren ve acımasızca cezalandıran bir Tanrı anlayışı ortaya koyanlar kesinlikle düşmanlarının İslam’a vereceği zarardan daha çok zarar vermekte ve Müslüman halkı dininden soğutmaktadırlar.(6)

            Bu dehşet tablosu içinde İslam dünyası nasıl gelişir?

            Harabeye dönmüş şehirler, yakılıp yıkılan binalar, parçalanmış insan cesetleri; Somali, Senegal, Sudan, Nijerya ve Bangladeş gibi ülkelerde yoksulluk ve açlıktan, hastalık ve bakımsızlıktan derisi kemiğine yapışmış iskelet insanların ve pislikten geçilmeyen mahalle ve sokakların görüntüleri…

            Neden hep Müslüman ülkelerde ortaya çıkıyor? Irak, Suriye, Ürdün, Filistin, İran ve Afganlı gençler lastik botla veya kırık bir teknenin ambarında Batı’ya kaçarken yakalanıyorlar.

            Sahi bu gençler neden ve kimden kaçıyorlar?

            Neden İslam ülkelerinde Çörçil, Rusfel, Martin Luther, Gandhi gibi demokrat siyasetçiler çıkmıyor da Müslümanlar Saddamlara, Kaddafilere, Esedlere, Mübareklere, krallara, şahlara ve diktatörlere mahkum oluyor?

            Dünyada 18 milyon mülteci var. 16 milyonu Müslüman. En çok mültecisi olan ülkeler: Sudan, Irak, Afganistan, Filistin. Dördü de Müslüman ülke. Irak savaşı yüzünden 870 bin çocuk babasız kalmış.

            Kim bunun sorumlusu kardeşim?

            Şu işe bakın Allah aşkına: Alman milletine yalan söylediği tespit edilen Alman Cumhurbaşkanı istifa ediyor. (7) Yıllardır halkını sömüren Zalim Esed topla tüfekle gitmiyor.

            Hangi devlet başkanı daha dürüst ve ilkeli?

            Hem diktatör olacaksın hem Müslüman, hem despot olacaksın hem dindar, hem totaliter olacaksın hem mümin… Olmaz. Olamaz. Biri varsa diğerine yer yok. Hem diktatörlük hem dindarlık ikisi birlikte barınamaz. (8)

            Ama İslam ülkelerinde barınıyor kardeşim…

            Peygamberimiz aynen bugünkü İslam dünyasını asırlar öncesinden şöyle anlatmış:

            “ ‘Gün gelecek, sineklerin yemek çanaklarına üşüştüğü gibi başka milletler üzerinize üşüşecekler.’ ‘Ey Allah’ın Resulü, sebebi o gün sayımızın azlığı mıdır?’ Denilince, ‘Hayır, aksine o gün çoksunuz ama sel suyunun üstünde ki çerçöp gibi olmanızdır.’, dedi” (Ebu Davud, Melahim,5;İbn Hanbel, 2/359, 5/287) (9)

            İslam ülkelerinde birlik yok. Kaynakları talan ediliyor. Yeraltı yerüstü zenginlikleri sömürülüyor. Petrol gelirleri silaha gidiyor. İsraf almış başını yürümüş. İnsanlar kaderciliğe alıştırılıyor. Din ve dindarlık kullanılıyor. Fakirlik İslam’ın emri şeklinde empoze ediliyor.

            Tüm İslam ülkelerinin yıllık sanayi ve ticari üretimleri Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya’nın üretimi kadar bile değil, Üç Amerikan şirketinin geliri 48 İslam ülkesinin milli gelirinden daha fazla. Böylesi bir tabloda ‘din söylemini’ yeniden gözden geçirmek gerekmektedir.

            Hz. Ali’nin bir sözü oldukça anlamlıdır.; ‘Aç adamın dini olmaz’ diyor.Yine İmam Gazali’nin : ‘Din ile dünya ikiz kardeş gibidir.Din bozulunca dünya,dünya bozulunca din bozulur’ sözü üzerinde iyi düşünülmelidir.

            Ramazan’da on oniki saat oruç tutuyoruz.Sonra akşam ezanı okunuyor.Önce ne yapıyoruz?Hemen oruç açıyor,yemek yiyoruz.Çünkü aç karna ibadet yapılmaz.Ya adam yokluktan günlerce aç kalmışsa?! Bu durumda iş ve aş arayışı ibadetin önüne geçer. Zaten tarihte önce fırın bulunmuş sonra mabet inşa edilmiştir.

            Aç ve çaresiz bırakılmış insanlara bazı hocaların çıkıp,”sabredin, Allah sizi fakirlikle imtihan ediyor” telkininde bulunmaları ne derece doğrudur? Bu durumda İslam, insanları işsiz ve aç bırakan zalim yönetimleri meşrulaştıran bir konuma getirilmiş olmuyor mu?

            Neden Allah bir Japon’u, bir Alman’ı, bir Amerikalıyı değil de hep çaresiz müslümanı fakirlikle imtihan ediyor? Yoksa onların Tanrı’sı ayrı mı?

            Ramazan’da kulaklarımla duydum:”Hoca iftarda “Ya Rabbi! Bizleri fukarai sabirinden eyle”diye dua ediyor, cemaat da “Amin” diyor.

            Demek ki böyle cemaate böyle imam..

            Gelin beceriksizliğimize, fakirliğimize, çaresizliğimize, Allah’ı karıştırmayalım…

            Şimdi soruyu tekrar edelim:

            İslam dünyası neden geri kaldı?

            İşte İslam dünyası bu anlayıştan dolayı geri kaldı.

            Tablo ortada. Allah bizi ıslah etsin!

            Bu tablodan her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletini ayrı tutuyorum. Çünkü Türkiye İslam dünyasının yıldızı.”Türkiye ekonomik gidişat olarak heyecan veren 5-10 ülkeden birisi. Ekonomisi büyüdükçe itibarı da artıyor…”Baba beni okula gönder, haydi kızlar okula gibi kampanyaları düzenleyen, töre cinayetine kurban verilen genç kızların hakkını arayan, 13-14 yaşında kocaya verilen çocuk gelinlerin hukukunu koruyan, çocuklarını satan babalarla mahkemede hesaplaşan bir Türkiye bana ümit veriyor.

            “Türkiye Cumhuriyetini Kuran insanlara bir kere daha şükran duydum.”Bu ülkeyi demokrasi ile buluşturanları alkışladım. Bu ülkeyi yönetenleri takdir ettim.

            Allah bize petrol vermedi diye üzülmeyin. Petrolü olanların durumu ortada. Allah bize Atatürk’ü, Cumhuriyeti, Demokrasiyi verdi. Bunlara sahip çıkalım yeter.

            Muhterem kurucumuz, Sayın Büyüğümüz, bu aydınlık Cuma gününde size hoş geldiniz diyor, sizi cemaatim adına saygıyla selamlıyorum.

            Allah sağlık, sıhhat ve afiyet versin efendim.

            Allah nice güzel günlerde, hayırlı hizmetlerde, Türkiye’yi yönetenlerle sizi ve bizi buluştursun efendim.

            Cumanız mübarek olsun.