BİR ANA HABER

    Yüzlerce  haber, TV ların  ana kumanda merkezine  “flaş,flaş”  diye  akmakta. Aşağı  yukarı her gün bu  böyle. Merkezdeki muhabirler  hepsini  toplayıp  önce  haber  masası  şeflerine ,  şefleri de müdürlerine  aktarmakta.  Müdür ve şefler tartışıyor. Hangisi baş haber  olsun? Hangisine  daha çok önem  verelim? Haberi kaçıncı  sıraya alalım.?
   Yıl 19..…saat  08.00  flaş, flaş alt yazıları eşliğinde Eruh  ilçemizin teröristlerce basıldığı gece boyunca çatışmaların  sürdüğü önce yayınlar durdurularak flaş haber olarak  akşamda  ANA HABER olarak veriliyor. Millette büyük bir  infial oluşuyor.  Yetkililer olayı derhal kınıyor, “dökülen kan yerde kalmaz, bu iş üç beş çapulcunun işidir”  diyorlar.
    Yıl 199…  İl Karayolunu    kesen teröristler otobüsü  durdurup  askerlerimizi  indiriyorlar. 20 den fazlasını kurşuna diziyorlar. TV lar yayını  keserek  olayı duyuruyor. ANA HABER olarak  saatlerce irdeliyorlar. Yetkililer derhal demeç veriyorlar. “Bunun vahşet  olduğunu belirterek, şiddetle  kınıyorlar.”
    Yıl 20…  Hakkari’den gelen haber  konvoy halindeki askeriyeye köprüde pusu kurulduğu  şeklindedir. Birçok asker , komutanıyla  beraber  ölüyor , yaralanıyor. TV lar alt yazı geçiyor. Ama  o akşam ana haber şöyle: Irakta camiye bombalar atıldı. 2 tanede Amerikan askeri   öldü.  TV larımızda Hakkari  haberi 3. sırada. Verilen demeçler şöyle: “Örgütün son çırpınışlarıdır. Şiddetle kınıyoruz. Terörle bir yere varılamaz.” vb.
     Yıl 20… Hakkariden  gelen haber karakolun teröristlerce basıldığı  flaş  olarak alt yazıda duyuruluyor. Ama o akşam ANA HABER şöyle:”Karadeniz’de zengin petrol yatakları olduğu tahmin  ediliyor. Petrol arama platformu Karadeniz’e açıldı. Bakanımızda platform üzerinde incelemeler yaptı.”  TV larımızda Karakol baskını  haberi 5. sırada  veriliyor. Demeçler şöyle: “Olayı şiddetle  kınıyoruz. Bunlar üç beş gözü dönmüş eşkiyanın işidir. Devlet eşkiyaya pabuç  bırakmaz.”
     Yıl 20…   Terör  örgütü bir  süreliğine iyiniyet gösterisi yaparak ateşkes ilan ettiğini  duyuruyor. Aaa o da ne Mardin’de  polis  lojmanlarının teröristlerce tarandığı, Hakkari’de  çarşı  içinde sivil giyimli iki subayın öldürüldüğü  haber  ajanslarına düşüyor. Alt yazı ile duyurulan bu haberler  o akşam ana haber bültenlerinde ancak  6.sırada yer bulabiliyor. O akşamlarda ana haber bültenlerinin ilk haberi şu oluyor. “9.Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL  öldü mü,öldürüldü mü? Oğlu Ahmet öldürüldüğünü iddia  ediyor.” Demeçler şöyle: “Terörü şiddetle kınıyoruz. Herkes kınasın. Bunlar son çırpınışlardır. Devletimiz büyüktür.”
     Yıl 20…  Basında sık sık devletin operasyonları durdurmasını isteyen  haberler yer alıyor.  Bu arada terör  örgütü  araçtan indirdiği  subayı, devlet memurlarını kaçırıyor. Akibetleri bilinmiyor. Ana haber bültenlerinde ancak 7. 8. haber  olabiliyorlar. Polis araçları yakılıyor. Polis arabası diye 4-5 yeni öğretmen olmuş kızlarımızın arabası taranıyor. 200 den fazla mermiyle delik deşik  edilerek şehit ediliyorlar. Ama artık asla baş haber olamıyorlar. Baş haber Libya devrik lideri Kaddafinin direnin çağrısı   yada Filistin Devlet Başkanı’nın BM’e  verdiği dilekçe oluyor.
      Yıl 20.. Pervari ilçesi Belenoluk Karakolu  teröristlerce basılıyor, büyük  ihtimalle köylülerle birlik olunarak basılıyor. Gece boyu çatışma sürüyor.  Altı asker ve karakol komutanımız  ölüyor. Terörist öldüğüne dair bir  açıklama bile yok. Duysak biraz içimiz  rahatlayacak. TV larımızda baş haber şöyle:BBP eski başkanı M.Yazıcıoğlu’nun ölümünde şüpheli durum. Kutuları tornavidayla sökenler kimler? Yoksa  asker mi? Saatlerce görüntüler veriliyor. Halbuki olayın üstünden 3-4 yıl geçmiş. Belenoluk Karakol baskını  flaş flaş diye yazsa da ancak  8-9. haber olarak TV larımıza oturuyor. Demeçler şöyle:Terörü şiddetle kınıyoruz.  Devlet güçlüdür…Yoksa asker  gerekli tedbiri almamış mı? Askere vurmak son yılların en modası ya!
   Değerli okurlarım sizce bu haberler kaçıncı sıraya konmalı? Yoksa TV larımız Güneydoğu  yu defterden  sildiler mi? Unutmayalım gidemediğiniz yer bizim değildir.

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

28/09/2011
Ali Osman KIRAŞ