BU UÇAĞI KİM DÜŞÜRDÜ?

        Büyük gazeteci  duayen Hasan Pulur’dan bir   alıntı—fıkra gibi--  yaparak  söze başlayalım.
Kurtuluş  Savaşı’nın  en değerli  araçlarından  birisi  katırlardır. Ordunun  bütün  yükünü  onlar  çekmektedir.  Kolordu  Komutanı  Yakup  Şevki  Paşa  bir  genelge  yayınlar;  Katırların  üzerine  titrenmesini,  başlarına  bir  hal  gelirse  hemen  kendisine  bildirilmesini  ister.
  Ertesi  sabahlardan  birinde  katırın  birisi  ölüyor,  alay  komutanı  telaşlı,  o günlerin  veterineri—baytarı-  çağırıyor.  Rapor  istiyor;
 “Öyle   tıbbi  ve  fenni  bir  rapor  ver ki,  Paşa  kızmasın”
Veteriner(Baytar)  bütün  bilgisini  ortaya  döküp  “katırın ölüm  raporunu  “  yazıyor.
Raporu  okuyan  paşa,  iki  satırla  cevap  yazıyor:
“Baytar  Efendi  Islahat-ı  fenniler  başında  paralansın,  bu katır  niye  ölmüş  sen  onu  yazsana!”
   Bu  kadar  gürültüden  sonra bu  uçağı  kim  düşürdü,  nasıl  düşürdü  hadi  söyleyin  bakalım.  Diye de  soruyor  büyük  gazeteci üstad  hasan  Pulur?
  Biz de  soralım- Akdeniz’deki  bu  uçağı  Kendimiz mi, derin devlet mi, en büyük  müttefikimiz mi, komşumuz can  düşmanımız mı, Kuzey  komşumuz  ya da  bazılarına  göre büyük şeytan  İsrail mi mi mi?  Yoksa  bu da  cambaza  bak  cambaza  misali  senaristi   belli  olmayan  bir  uluslar arası  oyun mu?
Yıllar  önce Irak’a  saldırmak  için  bahane  üstüne  bahane  üretenlerin,  bahane arayanların   numarası mı?..
    Geçen  akşam Çan Meslek  Yüksek  Okulu  Müdürü  Çan   esnafını  ve üst  düzey  Devlet erkanını okuluna  davet  ederek   bir  nevi  tanışma,  kaynaşma ve bilgilendirme  toplantısı  yaptılar.  Okul  bahçesinde  yapılan  bu  yemekli toplantı örnek  bir açılım idi. Yöneticilerini  tebrik  ederiz.  Okulu,  okulun  sorunlarını  birinci  ağızdan  dinledik. Bence güzel bir  adımdı.
    Bu  arada   Yüksek  Teknoloji  Fakültesinin  Çan ‘dan   kaçtığını  duymak   bizi  üzdü. Bizzat  MYO  Müdürü’nün  ağzından  duyduğumuz 18 Mart Üniversitesi  Rektörünün Çan’ a   yeni  fakülteler  için hiçbir  ödenek  ayıramayacağını  söylemesi- gerçi  diğer  ilçeler için de  aynı  şeyi  söylemiş-  her şeyi—arsayı-binaları,  mefruşatı , donanımı – vb  yerel  olarak  çözmemizi  istemesi yine  oradakileri  üzen  konulardan  birisiydi.  Halbuki  oraya  giderken   yeni  4-5  yıllık  bir  fakültenin   müjdesini mi  alacağız  diye  bayağı  umutlu  gitmiştim , özellikle  ben.  Ama bir  başka  bahara  kaldı  umutlarım.
   Bu  arada Çan MYO  18 Mart  Üniversitesi içinde  her zaman öğrenci  kontenjanı  açısından ilk 4 içindeymiş. Bu yıl  1440  civarında  öğrenci  kontenjanı  olan   MYO muzda halen 3-4  bölümde  öğrenci  bulunmamaktaymış.  O nedenle  olsa  gerek Öğrenci  sayısı da 800  civarında imiş. Umarım  tüm  kapasitesi  dolmuş  bir  okulumuz  olur  bundan böyle.


Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.