Hele hele bizim medyamızın tamamı azılı darbe, darbeci düşmanı oluverdiler. Ama çok iyi biliyoruz ki bugün bir numaralı darbe karşıtı yazarlarımızın 80 yıllarla 2000’li yılların başlarında o zamanın güçlü generallerine ne övgüler, ne destanlar düzdükleri hala hafızalarımızdadır. Unutanları bilemem. Biz unutmadık.
Say derseniz hemencecik aklıma geliverenler şunlar olabilir. Fehmi Koru, Nazlı Ilıcak,Mehmet Barlas, Engin Ardıç, Ertuğrul Özkök, Hasan Cemal….ve daha niceleri. Demekki riya, ikiyüzlülük, güçlünün yanına postu serivermek, hep güçlüden yana olabilmek, sadece güce tapınmak insanımızın özellikle de anlı şanlı medyamızın bir numaralı karakter özelliği olmuştur.Anlaşılan şu ki daima yelkenlerini rüzgara göre döndüreceksin!!! Hey gidi dünya hey.
Bence darbeler yararlı sonuçlara da vesile olmuştur desem darbe övücülüğü ile itham edilir miyim acaba? Kötülemek moda ama ben moda dışına çıkayım. Sadece bir durum saptaması yapmak isterim.
1.Her darbe anarşiyi, terörü - geçici bir süreliğine--bıçak gibi kesmiştir.1960 ta,1971 de,1980 de,1997 28 şubatında da böyle olmuştur. Yani terör sıfır noktasına gelmiştir, gerilemiştir. Acaba neden?!!!
2.Her darbe anayasası milletimiz tarafından %90 ların üzerinde kabul görmüştür. Millet bir konuda hemfikir olabilmiştir. Kötü mü?!!!
3.Her darbe öncesi parça parça olan ülke siyaseti 10-15 yıllık süreçler için tek parça haline gelebilmiş. Yeni siyasi liderler üretmiştir.1960 sonrası S.DEMİREL, 1980 sonrası T.ÖZAL, 1997-2000 sonrası R.T.ERDOĞAN böylece ülkede istikrarı sağlamışlardır.
4.Her darbenin beslediği yapılar olmuştur. 1960 darbesi sonucu ülkede işçi sendikaları çok güçlenmiş bu nedenle mevcut hükümetler sık sık anayasanın ülkemize ve insanımıza çok bol geldiğinden şikayet eder olmuştur. 1971 darbesi ise tersini başarmış, işverenleri iyice güçlendirmiş ilanlarla hükümetler yıkabilecek duruma gelmişlerdir.
1980 darbesinin sonucu her köyde bir köy konağı projesi ve her eve, her köye telefonların gelişi aklımızda kalanlardır.1997 post modern darbe sonucu ise köy okullarının kapanışı, taşımalı eğitimle tanışma dönemidir. Köy çocukları kasabayı tanımış , internet cafeyi ezberlemiş, cep telefonları kalem ve kitaptan daha vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.
Daha ne olsun?!!!Her şeyde bir hayır vardır derler ya ben de olaya o cepheden baktım. Kimse öküz altında buzağı aramasın..
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR