Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


JACİNDA ARDERN

14 Mayıs 2019 - 12:31

Cenazeye gitmek, taziye dilemek kadar güzel bir davranışa ne denir ki? Bizim örfümüze, bizim din anlayışımıza, bizim geleneğimize neresi ters? Acıları paylaşarak azaltmak, kucaklaşmak, kırgınlıkları, kızgınlıkları ortadan kaldırmaktan güzel ne olabilir?

                Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern bütün dünyaya süper bir barış dersi vermedi mi? Tüm terörü, tüm şiddeti reddedip tüm insanların birlikte olabileceğini göstermedi mi? Fakatsız, amasız bir şekilde terörü, teröristi, şiddet uygulayanı, saldırganı tereddütsüz dışlamadı mı? Ona asla prim vermeyip mağdurları sahiplenmedi mi? Ne mutlu böyle iyi yöneticiler de var.

                Ardern asla müslüman-hristiyan ayrımı yapmadı. Cenazeye gitti, mağdurları tek tek kucakladı, camilerin daha iyi korunacağını söyledi, ülkesinde herkesin ibadetini en özgürce yapabileceğini, bunların tedbirlerinin alınacağını belirtti. Bütün dünyaya sevgi-barış mesajları iletti. Asla nefret, kin, düşmanlık söylemi içinde görülmedi. Ne mutlu böylelerine.

                Biz Ankara Çubuklu Akkuzu Köyü’nde ne yaptık? Başsağlığına gelen ana muhalefet liderine yuh çektik, çektirdik, dövmeye, sövmeye, hatta sığındığı evi yakmaya, yaktırmaya çalıştık.

                Sonra ne yaptık? Asıl acı olan budur zaten. Tacize uğrayan, dövülmeye, yakılmaya çalışılan Ana Muhalefet liderinin yanında olacağımıza Fakat, Ama, Velakin, İşte O’da gibi mazeretler üreterek şiddeti, terörü haklı çıkarma gayretlerine giriştik. Hatta faillerin hepsini küçük bir ifadeden sonra salıverdik.  Bu eğer  teşvik değilse  nedir? Nedir?.....Yazık, çok yazık.

                Halbuki Yeni Zelanda Başbakanı Ardern gibi düşünebilseydik şunları söylememiz, duymamız gerekirdi.

  1. Ey şaşkın, sen ülkemin Ana Muhalefet liderine nasıl böyle bir saldırı yaparsın? O ki demokrasilerin olmazsa olmazı ana muhalefet lideridir, belki de gelecek yılların iktidarı olacaktır. Bu demokrasimize, devlete atılmış bir yumruktur. Kanunlar gereğini yapacaktır.
  2. Ey kendini bilmez adam, sen kimsin ki en kutsal bir cenazede olay çıkararak ortamı bozuyor, kargaşa ve anarşiye yol açıyorsun? Şiddet bizim asla tasvip etmediğimiz bir olaydır, her şey uhulut ve suhulet içinde konuşulmalıdır. Şiddete, teröre, hele hele kitleleri galeyana getirecek toplu şiddete asla müsamaha edemeyiz. Savcılarımız derhal sizler hakkında gerekli işlemi başlatacak ve kanun önüne çıkarılacaksınız.
  3. Ey şaşkın adam sen kimsin ki bulanık suda balık avlamaya çalışıyorsun. Daha önce bazı cenazelerde bakanlarımıza (B. Bozdağ-T. Yıldız) saldıranlar nasıl terörist, şiddet yanlısı olarak yakalanıp ceza gördülerse sende tıpkı onlar gibi şiddete başvurmaktan, halkı galeyana getirmekten, kargaşa çıkarmaktan yüce mahkemelerimize çıkarılacak ve bunun karşılığını mutlaka göreceksin. Ülkemizde şiddete, teröre bulaşanlar, tevessül edenler kim olursa olsun, hangi görüşte görünürse görünsün müsamaha görmeyeceklerdir. Bu böyle biline. Halkımızın huzurunu kimse bozmayacak, bozamayacaktır. İktidarlar gelip geçici olup devletimiz, milletimiz baki kalacaktır. Denirdi ama….  maalesef

Ancak yukarıdaki gibi bir tavır bu ülkede şiddeti, terörü, anarşiyi bitirir. Topyekûn bu minvalde hareket edebilirsek sevgi, saygı, kardeşlik oluşacaktır.

                Haydi bundan böyle başarmayı deneyelim.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum