Kızılay; depremde, selde, savaşta her türlü felakette ilk aklımıza gelen yardım kuruluşumuz. Osmanlı’dan, Türkiye Cumhuriyeti’nden bizlere miras.
11 Haziran 1868 tarihinden bu yana çalışmalarını sürdüren bu değerli kuruluşumuz da kapatılıyor, çanına ot tıkanıyor galiba. Tıpkı Sümerbank, Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu, Etibank, Kömür İşletmeleri, Çimento Fabrikaları, Şeker Fabrikaları ,TEK ve nice sayamadıklarım gibi…
Bizim köyde tarlasını, bağını, bahçesini, traktörünü, hayvanlarının tümünü satanlara bitmiş, tükenmiş gözüyle bakılır, alay edilir, küçümsenir, yüzüne bir şey söylenmese de kıs kıs arkasından gülünür. Şimdi ne yapacak? Gitsin de şehirde köpek taşlasın, bakalım sattıklarıyla ne kadar idare edebilecek, borçlarına yetecek mi acaba? denir. Tüm eski varlıklarımıza ait her şeyimizi satanlara biz ne desek acaba?
Kızılay, Osmanlılar zamanında (Sultan Abdülaziz) 1868’de “ Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulmuş, 1877’de (II. Abdülhamit) “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adını almış, 1935’te “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır.
Sadece Türkiye içinde olmayıp Dünya’nın neresinde bir afet olsa yardıma koşan bu kuruluşumuzu da yok etmek çabaları tüm hızıyla gündemdedir. “Kızılay” ismini bizzat M. Kemal Atatürk’ün verdiği bu kuruluşun bu gün itibariyle 730 şubesinden 519’u kapatılma kararı alınmıştır. Nüfusu 100 binden az olan yerlerde şubeler kapatılacak bütün malları ve gayrimenkulleri haraç mezat satılacaktır. Tüm yardımlar yerel şubelerden alınmış merkeze verilmiştir.
Bu asırlık güzide yardım kuruluşumuzun mallarını yağmalamaya sıra geldiyse “YAZIKLAR OLSUN” demekten başka söz bulamıyorum. Gel vatandaş gel, sudan ucuz bunlar, haydi haydi. Sadece ilçemiz Çan’da bir apartman, birkaç ev, üçbeş arsa ve tarla mevcut. Gerisini ve tüm Türkiye’yi siz düşünün. Gel, gel, koş, koş, yetişen alıyor.
Mirasyedi olmak böyle bir şey olsa gerek. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Sırada ne var?
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR