Seçimin üstünden iki ay geçti. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu´na görev tevdi edilmesinin üzerinden ise yaklaşık bir ay geçti. Hayatta her şey göz açıp kapayıncasına çabuk ilerlese de hükümeti kurma çalışmaları sanki kaplumbağa hızıyla gidiyor. Sanki birileri ayak sürüyor ama umutsuz olmamak lazım malın iyisi altı ayda çıkarmış.
Bu süre içinde ne yapıldı derseniz gördüğümüz kadarıyla çeşitli peşrevlerden sonra yeteri kadar el ense çekildi. Ardından keşif uçuşlarına başlandı. İnsansız hava aracıyla mı istersin, helikopterle mi istersin yoksa uçan balonu mu tercih edersin her türlüsü yapıldı. Ama henüz ortada hol de yok yumurta da yok.
Keşif sonunda kocaman klasörler şeklinde raporlar hazırlanmış. Taraflardan AKP ve CHP Başkanlarına durum intikal ettirilecekmiş. Meclisteki diğer partiler zaten baştan rest çekmişlerdi. Biz koalisyon işinde yokuz fakat birbirimize küfretmek konusunda yarışacağız demişlerdi. Onlar öyle devam ederken Genel başkanlar önlerine gelen bu raporlardan koalisyon yapılabilir mesajını alırlarsa esas müzakereler,pazarlıklar güya o zaman başlayacakmış.
Soğuk savaş yıllarında ABD yetkilileri Çin´i izlemeye almışlar.---Çin ‘de devrim olmuş, Ne oluyor , ne gidiyor, Çin acaba bizim için tehlike arz eder mi gibi soruların cevapları aranıyor muş. En güvendikleri personellerini görevlendirip Çin hakkında bir rapor istemişler. Bir müddet sonra Başkanın adamları kocaman 2500 sayfalık bir klasör dosya ile Başkanın karşısına çıkmışlar.Güvenlik baş danışmanı durumu izah etmiş;
---Efendim ,Komünist Çin ile ilgili her türlü bilgi ve belge temin edilmiş olup şu klasördedir.
---Azaltın, onu okuyacak vaktim yok.
---Azaltmışlar 500 sayfaya indirmişler. Tekrar azaltın emri gelmiş.
---Raporu elli(50) sayfaya düşürmüşler, başkan yine kızmış; azaltın böyle uzun rapor mu olur?
Zılgıtı yiyen Güvenlik baş danışmanı klasörü eline almış. Boş bir sayfaya kalemiyle büyük puntolarla “ÇİN, ABD İÇİN TEHLİKE ARZETMEKTEDİR,TEDBİR ALINSIN.” Yazıp klasörün üstüne iğneleyerek başkana takdim etmiş.
Yazıyı okuyan başkan mütebessim bir ifadeyle; “İşte bu, işte bu, derhal tedbirler alınsın” diyerek teşekkür etmiş.
Eğer AKP ve CHP yetkilileri yerine ben olsaydım uzun uzun raporlar yerine şöyle bir cümle yazar bırakırdım;---Umut var, Koalisyon olacak ya da umut sıfır koalisyon olmayacak.
Başka söze ne hacet derdim.
Avrupa´da kardinaller papayı seçmek için aynı evde toplanıyorlar, dünya ile bağlantılarını kesiyorlar, papayı seçmeden dışarı çıkmıyorlar, seçince bacadan duman çıkararak tüm dünyaya ilan ediyorlar. Bizim partilerimiz de neden aynı yaklaşımla hareket etmiyorlar. Koalisyon için zaten başka seçenek kalmamış. Ülke menfaatleri söz konusu ise gerisi teferruattır desinler. İşi bitirsinler. Amaçları üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Daha ne bekliyorlar? Millet size bu tercihi yapmak zorundasınız demedi mi? Millete karşı mı geliyorsunuz?
Terör yolları kesmiş, her gün bir çok can alıyor, sahiller denizcilerle değil kaçak göçmenlerle dolmuş, yolcu feribotları yerine kaçak insan turları habire döner olmuş. Güneydoğuda sınırlar var mı yok mu belli değil, biz bir hükümet bile kuramıyoruz. Millete soralı kaç gün oldu, ülke çıkarları hep önde değil mi. Olmadı yazı tura atalım, yazı gelirse koalisyon olsun, gelmezse olmasın. Hadi kolay gelsin.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
05.08.2015
Ali Osman KIRAŞ
YORUMLAR