Topraklar verimlidir. İnsanlar biraz cahildir belki ama bugüne kadar gül gibi geçinip giderlerdi.
Nasıl oldu, ne oldu bilinmez sihirli bir değnek komşudaki huzuru bozuverdi. Gerçi bizim evde de çok huzur var denemez ama komşularımız son yıllarda aşırı bir huzursuzluk yaşamaya başladılar.
Babam da bu durumu gösterip gösterip ailemizdeki huzursuzluğu hiç yokmuş gibi kabul ediyor. Komşularımızdaki huzursuzluğu abarttıkça abartıyor. Gözümüze gözümüze, burnumuza burnumuza sokuyor.
Bak şu Allah’ın işine ki komşumuzun yaramaz çocukları geçenlerde bizim eve kaçıp gelmez mi. Hadi bulduk belayı diye düşünürken
----Babam: Onlar bizim evladımız sayılır. Alt kattaki küçük odalardan birini onlara tahsis ettim. Zaten kaç kişiler ki bizimle beraber yesinler içsinler deyiverdi. Ailemiz içinde herkes dik dik birbirine baktı. Ama kimse ses çıkaramadı. Hadi bakalım bir iki kişi değil mi idare edelim derken ertesi gün komşumuzun şımarık torunlarından kızlı erkekli bir ikisi daha bizim eve hoplamasın mı?
Komşumuza haber verelim de gelip evden kaçan çocuklarını toplasın alsın diye düşünürken bu seferde dedem devreye girdi. Çocuklar komşumuz geniş bir aile orada huzur kalmadı,kavgaya dönüştü galiba. Bu gelen çocuklara sahip çıkalım bari. Bu kavganın sonu iyiye gitmez ama hayır olur inşallah deyiverdi.
Hadiii, babam alt kattaki kileri de boşaltıp bunlara tahsis etti. Artık bizim eve iyice yatağı yorganı serdiler. Sobaları yanıyor, çorbaları kaynıyor, sıcacık battaniyelerine sarılıp günlerini gün ediyorlar.
Aaa o da ne? Birkaç gün sonra dikkatimizi çekti. Komşumuzun çocukları geceleri kaybolu kayboluveriyorlar. Meğer babalarının evlerine gidip ya kardeşlerini ya yeğenlerini, kuzenlerini kimi kıstırırlarsa sopalayıp, tekmeleyip gelirlermiş. Yani vur kaç taktiği ile tekrar bizim eve gelip yatarlarmış. Bazen de dövüp sövecek kimse bulamazlarsa tavuklarını boğazlayıp, keçilerini, koyunlarını zehirleyip hatta hiçbir şey yapamazlarsa kiremitliklerini taşa tutup tekrar bize kaçıverirlermiş.
Bilmem babamla dedemin bu işten haberi var mı? Bizim evde herkes kendi arasında böyle konuşuyor da. Gizliden gizliye korkmaya başladık. Evimizdeki bu komşu çocukları yarın öbürgün, bizi, bizim evden kovmaya kalkmasınlar. Tövbe tövbe aldık mı başımıza belayı? Bu işin sonu pek hayra alamet değil.
Yani biz şimdi her evinden kaçanı, her ailesiyle kavga edeni, birbiriyle hırlaşana kapımızı açıp besleyecek miyiz? Yoksa kendi işimize mi bakmalıyız? Komşular bu duruma hangi gözle bakıyorlar acaba. Dost gözüyle mi, düşman gözüyle mi? Çocuklarını torunlarını aramıyorlar mı? Bizde olduklarını öğrenirlerse geri vermeyecek miyiz? Pek aklım ermedi. En iyisi ben bu işi dedemle babama yani aile büyüklerine ve Allah’a havale edeyim. Tabiiki bu bir kurgudur. Hiçbir komşumuzla hatta komşu devletle falan alakalı değildir. Tamamen hayal ürünüdür.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR