Bugünlerde siyasiler referandum sonuçlarını değerlendiriyorlar. “Evet” çiler “Hayır” oylarını anlamaya , “Hayır” cılar” “Evet” oylarını anlamaya çalışıyorlar, karşı kesimleri tahlil ediyorlar. Bu tahliller doğru yapılırsa bir sonraki yarışta kendi taraflarına çekebileceklerini düşünüyorlar. Her zaman olduğu gibi iktidar bu işi süper bir şekilde yapıyor. Kamplar kuruyor, milletvekilleri dahil tüm taraftarını harekete geçiriyor. Adeta seferberlik ilan ediyor. Saygı duyulacak bir çalışmadır bu. İktidar genellikle güçlü olduğu alanlarda ve sahalarda topu gezdiriyor, fırsatını bulduğu an ise golünü çakıyor.
Peki muhalefet ne yapıyor? Ana muhalefetin de bu yönde çabaları var. Bolu – Abant kampını duyduk. Milletvekilleri ile istişare toplantısı yaptılar. Onlarda referandum sonuçlarını değerlendirdiler. Ama şunu görüyoruz. Sanki Genel Başkanları ile çok uyumlu bir tablo sergilemiyorlar. Benden söylemesi dışarıdan bakınca öyle görünüyor. Genel başkanın söylediğini başkaları tekrar etmiyor ya da Başkalarının söylediğini Genel başkan yalanlamak veya düzeltmek durumunda kalıyor. Ana muhalefet güçlü olduğu alanlara bir türlü yönelemiyor. Briç oyununu bilenler vardır. Bu oyunu oynarken şöyle söylenir. “Rakibin girdiği kağıda girmeyeceksin, sen kendi güçlü olduğun kağıdı oynayacaksın, yani rakibinin zayıf olduğu yere gireceksin.” Bu boks sporunda da böyledir. Ama nedense ana muhalefet bir türlü kendi alanlarına mücadeleyi çekemiyor. İktidarın güçlü alanlarında mücadele etmeye çalışınca da hep istenmeyen durumlara, Tabiî ki ofsayta düşüyor. Muhalefet dediğin çok daha fazlasını yapmak zorunda değil mi? Başka türlü nasıl iktidar olacaksın. İl ve ilçe başkanları ile, belediye başkanları ile, kadınlar kolu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler vb….ile benzer toplantılar, çalışmalar sürekli yapılmalı ki sonuç alabilesin. Çalışmadan bir başarı bu güne kadar görülmüş değil.
Muhalefetin diğer cenahı ne yapıyor? MHP ,BDP ve DSP den bahsediyorum. BDP çok mutlu görünüyor. Referandum sonuçları onların istediği gibi çıkmış olsa gerek. MHP ise Tabanının kaymadığını iddia etmekle meşgul görünüyor. Başka türlü ihtimallere kafa yormuyor. Diğer küçük partiler ortalarda ve medyada yoklar. Saadet partisi hariç. Onlar lider değiştirmekle meşgul. Yine yeniden eski liderlerini başa getirdiler. 85 yaşında bile olsa, yolda yürüyemese bile . Gerçi onlar “Yetmez ama Evet “ cenahındaydı fakat Sayın Erbakan’ın eski talebeleri –AK PARTİ--için söylediği “Onlar içi doldurulmuş süs kuşlarıdır, biz gerçek kuşuz” diyerek siyasete ilginç bir not düşmesi önümüzdeki ayların daha ilginç olacağını gösteriyor. Şurada seçimlere bir yıldan az kaldı.
Kim kendisini daha iyi anlatırsa, kim iyi olduğu ,kuvvetli olduğu alanlara yarışı çekebilirse , kim topluma iyi projeler sunabilirse o karlı çıkacak , diğerleri kaybedecektir. Şundan mutlaka kaçınmak lazımdır. Toplumu ayrıştıracak, bölecek, yoksullaştıracak ,işsizliği, eğitimsizliği arttıracak projeler siyaset için yanlış olduğu gibi ülke için de yanlış olur. Dikkat etmek gerek. Haydi kolay gelsin.
Boşveeeer Avrasya maratonunda Boğaz köprüsü çooook sallanmış.!!!
Boşveeer ithal etten sonra ithal süt, süttozu, tereyağı da gelmiş.!!!
Ekmeğiniz katıklı, aşınız sıcak. Barış ve mutluluk içinde olalım.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR