Müjde;Şimdilerde trafik kazalarını önlemek için tek seçenek bulunmuş olsa gerek.. Sürücü kurslarını hizaya sokmak, adam etmek… Yani trafik kazalarının çokluğu karşısında sizin anlayacağınız sürücü kursları tek suçlu ilan edilmiş durumda.
Bu sürücü kursları ne yapmışlar? İnsan ticareti mi yapıyorlar, mülteci mi kaçırıyorlar. Uyuşturucu, silah kaçakçılığına mı girişmişler. Ucuz petrol, kaçak sigara, elektronik eşya kaçakçılığına mı bulaşmışlar. Tabiî ki hiçbiri.
Sürücü kursları kendileriyle mücadele etmekten, fiyat düşürmekten, şikayetten, birbirinin gözünü oymaktan başka bir şey yapmamışlar. Vergilerini, KDV’lerini stopajlarını, muhtasarlarını ödemeye çalışmışlar, öğrencilerini sınavlara hazırlamışlar. Kazananlar ehliyetini almış, kazanamayanlar ehliyetsiz kalmış. Sınavı yapan Milli Eğitim, değerlendiren Milli Eğitim, denetleyen Milli Eğitim. Ama trafik kazalarının tek suçlusu Sürücü Kursları. Oh be! ne ala, güzel memleket.
Sürücü kursları hepsi özel. Zararına ortak mısınız?-- Hayır. Karından vergi alıyor musun? ---Evet. Serbest piyasa ekonomisi şartlarında çalışıyorlar mı?--- Evet. Ehliyeti onlar mı veriyor? --- Hayır.
Suçlu kim? Sürücü kursları.
Kursiyerin parasını devlet mi ödüyor? --Hayır. Kurs personelinin parasını devlet mi ödüyor?-- Hayır. Kurs idarecilerinin ücreti devletten mi? ---Hayır. Kurslar ne yapıyor? --- Kendi yağları ile kavruluyor. ------ Haydi şimdi bir de madalyonun öbür yüzüne bakalım. Halk Eğitimlere, Çıraklık Eğitimlere bakalım. Onlar da yaygın eğitim. Onlarda yetişkin eğitimi veriyorlar. İdarecilerin ve usta öğreticilerin parasını, maaşını, ücretini kim ödüyor? ---Devlet. Kim denetliyor? --Devlet. Oralarda yapılan kurslarda devamsızlık var mı? ---Var. Çok mu? ---Çook. Sınav var mı? ---Var.
Sınavlarında kalan, sertifika alamayan var mı? ---Yok,hiç duymadık. Ama sürücü kurslarında kalanlar her zaman %30 lara çıkıyor. Onlarda yaygın eğitim, onlar da kurs, sürücü kursları da yaygın eğitim , onlar da kurs. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Bu nasıl çifte standart?
Ey arkadaş! Sen zorunlu eğitimdeki öğrenciye bile 40-50 gün devamsızlığı olduğunda sınıf atlatıyorsun ama isteğe bağlı olan, yaygın eğitim sayılan sürücü kurslarının gırtlağına yapışıyor, damarını kesmeye çabalıyorsun. Amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Oluyor mu bu?
Bir hikayeyle bitirelim.
Ülkenin birinde kral aklına geldikçe olmadık vergiler icat ediyor. Sonra da vezirlerine gidin bakalım halk memnun mu diye soruyormuş. ---Efendim halk sessiz, herkes işinde gücünde.Cevabı geldikçe ertesi ay yeni vergiler ve harçlar ekliyormuş. Bir gün vezirler geldiklerinde; ---Efendim nereye gittikse halk şıkır şıkır oynuyor, göbek atıyor demişler.
Kral; ---Tamam artık, vergileri kesin, harçları durdurun, yeter demiş. Halk madem oynamaya başladı, bundan sonra da oynatmaya başlar. İşte o zaman korkulur bu halktan.. Derhal yeni vergileri durduralım, iptal edelim.
Sürücü kursları da galiba oynamaya başladılar. Bundan sonrasını da Allah kayıra.
Trafik kazalarının tek nedeni asla ve asla sürücü kursları değildir.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR