Hayattaki en büyük düsturum şu olmuştur; “ÖNCE ZARAR VERME”
Kendine, ailene, sevdiklerine zarar verme!
Evine, mahallene, şehrine, ülkene,
Havana, suyuna, aşına, toprağına,
Yeşiline, ormanına, doğana,
Bayrağına, andına, marşına,
İşine, işyerine, ekmek teknene,
Öğretmenine, doktoruna, ustana,
Vücuduna, organlarına, beynine zarar verme!
İşte bu nedenle Devletime, Cumhuriyetime sahip çıkmışımdır.
Devlet yıkılırsa altta kalanın ben olacağını, Cumhuriyet yıkılırsa tekrar ortaçağ karanlığına sürükleneceğimizi, gömüleceğimizi adım gibi bilmekteyim.
Halbuki bu gün öyle kitleler var ki; “ÖNCE YIKILSIN SONRA ÇARESİNE BAKARIZ” diyorlar.
Böyle bir güruh türedi bu ülkede. Yazık ki ne yazık. İşte bu güruh öyle bir ittifak oluşturdu ki yıkabilene aşk olsun.
Bu ittifakın içinde kimler yok ki? -- Vatanı bölmek isteyen hainler, bölücüler, PKK,KCK ve niceleri.
--Marksist, komünist, sosyalist olduğunu iddia eden eski dinazorlar, dönekler, fırıldaklar.
--Cumhuriyetle yıldızları hiç barışmayan şeriat özlemcileri, yobaz ve bağnaz çeşitli tarikatçılar,
--Daima her devrin en iyi adamı olmayı başarmış çeşitli liboşlar, inşaat rantçıları, yol müteahhitleri.
--Milliyetçiliği milli olma, ülke menfaatlerini korumak, kollamak olarak algılamayıp sadece ırkçılıkla karıştırıp her defasında ayaklar altına alabilen, hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Fransızız diye bağırmayı marifet sayan kendini bilmez sivil toplum kuruluşları ve onların basındaki şakşakçıları.
--Tüm bunları canhıraş destekleyen, insan hakları, demokrasi, özgürlük, globalleşme ayaklarına yatıp bize de pek şirin görünen üst akıl, en büyük güçler yüksek perdeden bağırdılar: “ÖNCE YIKALIM, istim arkadan gelir.”
Milletimiz de maşallah hiçbir oyunun farkında olmadan Allah Allah, yallah yallah diye diye “cambaza bak cambaza” misali baktı kaldı.
İşte gelinen nokta:---Bir bölgemizde şehir savaşları, günlük yedi sekiz şehit, binlerce insanımızın evini, şehrini terk edip göç etmesi, Suriye´den gelen milyonlarca -hepsi 5-10 çocuklu- mülteci.
Ne bir tepki, ne bir kaygı, ne bir tasa.
Her şey o kadar olağan, her şey sanki çok yolunda.
Bana dokunmayan yılan sen çok yaşa.
Bu ateş sanki çok uzaklarda. Efsunlanmış her bir kafa.
Bak Allahım bak, yat Allahım yat. Oh ne ala dünya.
Şimdi bu ittifak çatlamış gibi görünse de sakın inanma.
Bence hepsi numara, hepsi numara.
Nasıl olsa üst akıl devreye girecektir en sonunda.
İttifak kurulacaktır mutlaka yine bir tarafta.
Sen bu uykudan uyanmadıkça. Tabiî ki önce yıkılsın diyeceklerdir. Bence sen yine de “önce zarar verme” de kardeşim. Bu vatan, bu memleket bizim . hepimize yeter.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR