REKLAM ARASI

      TV’lerde diziler var. Sevdiğiniz bir diziyi izlerken sık sık reklamlar araya giriyor. Çeşitli ürünlerin reklamı yapılırken o televizyon kanalındaki diğer programların da fragmanları gösteriliyor ki seyirci kanaldan haberdar olsun, kanaldan ayrılmasın. Fakat öyle bir an geliyor ki siz dizi mi izliyorsunuz, reklam mı izliyorsunuz belli olmuyor. Film arasında reklam değil de reklam arasında dizi film izlemek gibi bir durum oluşuyor. Bu durumdan hoşnut olmasanız da çoğu kere çaresiz kalıyorsunuz. Zaplayıp başka kanallara atlasanız da onlarda da aynı anda reklamlara rastlayabiliyorsunuz. Ya da o arada dizinin bir kısmını kaçırmış oluyorsunuz. Hiç hoş bir durum değil. Bu olay sinemalarda film izlerken biraz farklı oluyor. Sinema filminin başlangıcında veya ortasında ileride oynayacak yeni filmlerin fragmanları gösterilerek tanıtılıyor, reklamı yapılıyor, seyirci de ilgi uyandırılmak  isteniyor.  Fakat seyirci esas filmi izlemeye gelmiş. Çoğu kere reklamlardan sıkılıyor. Biran önce esas filmin başlamasını arzuluyor. Bir  vekilimiz de bu  reklamlardan  sıkılmışa benziyor.

      600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasından sonra elde avuçta kalan son Anadolu topraklarında binbir  güçlükle kurup,  filizlendirip, yeşerttiğimiz 92 yıllık Türkiye Cumhuriyeti meğer bu yıkılan, yok olan Osmanlı İmparatorluğunun reklam arası imiş. Yani biz 92 yıldır fragmanları seyrediyormuşuz. Bu fragmanların bir kısmı kişiden  kişiye değişip çok güzel olsa da bir kısmı da sıkıntılı, sıkıcı, anlamsız olabiliyor, olsun. Osmanlı İmparatorluğunu uzun bir filme ya da diziye benzetirsek ki sayın milletvekillerimizden biri –Üstelik bayan vekilimiz  T.B. -- öyle diyor, doksan iki  yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni de bu filmin reklam arası olarak görüyormuş. Yani reklamlar bitince esas film başlayacakmış. Sizin anlayacağınız Türkiye Cumhuriyeti sona ermek üzere,  yani reklamların bitmesine  az kaldı.AAAZZZ  SOONRAAA  Esas film –Osmanlı İmparatorluğu kurulmak- başlamak üzeredir diyor.

      Hani televizyonlarda az sonra…, biraz sonra…, diye reklamları uzattıkça uzatıyorlar da bir türlü esas filme, diziye geçemiyorlar, seyirciyi de bunaltıyorlar ya sayın milletvekilimiz T.B. de buna benzetmiş. Vekilimiz  öyle  diyorsa öyledir mi  desek mi acaba? Teşbihte hata olmaz demişler ama bu benzetmeyi de bir TC milletvekiline hiç yakıştıramadım. Sen bir TC milletvekilisin ama reklam arası gibi kötü bir  benzetmeyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bitmesini istiyorsun. Ettiğin yemin nereye gitti?  TC yi korumak, yaşatmak, çağdaş ülkeler  seviyesine  yükseltmek sözüne  ne oldu? İçinde bulunduğun TBMM çatısından da mı utanmıyor, sıkılmıyorsun? Eyvah ki eyvah. Hayret ki hayret. Bir  kerecik kendine  sor bakalım, İmparatorluk olsa sen milletvekili olur muydun? Kadın  olarak milletvekili seçilir miydin? Eşinin  kaç  kuması olurdu,  senin 5-6 dan  az  çocuğun olur muydu?

      İlk kez bir reklam arasının hiç bitmeden devam etmesini istiyorum. Saltanat değil demokrasi ve Cumhuriyet istiyorum. Allah’ım sen insanımızın aklını muhafaza eyle. Tabii ki milletvekillerinin de.   

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

17/01/2015

Ali Osman KIRAŞ