Dün sabah bir kadın şöyle diyordu: “Şimdi çiçek vakti.” Hem çiçek tohumu alıyor , hem de arkadaşına izah ediyordu. Bu söz çok hoşuma gitti..Bunca gürültü, patırtı, kavga, dövüş, bomba, kaza ve savaş çığlıkları içinde bana ilaç gibi geldi. Daralan nefesim biraz rahatladı.
“Şimdi çiçek vakti” Bahar geldi ya. Doğa ve insanlar kar kış esaretinden kurtuluyor. Kendilerini bahçelerine, tarlalarına, sokaklara, piknik yerlerine atıyorlar. Bakla kazanlar, buğdaylara gübre atanlar, yeni fidanlar dikenler, ağaçlara aşı yapanlar herkes doğaya bırakmış kendini. Darısı tüm suçsuz yere özgürlükleri alınmışların başına. Onlar da en kısa günde kendilerini doğaya verme imkanına kavuşurlar inşallah.
İşte erikler, şeftaliler çiçek açmışlar bile. Önce kızılcıkları gördük. Sapsarı gelin gibi oldular, hatta üzerlerine kar bile yağdı. Ama o sarı sarı çiçekler bizi mutlu etti. “Aaaa bak bahar gelmiş. Ne çabuk da çiçek açmışlar” diye birbirimize gösterdik. Hani Tilkinin “meyvesi olsunda yiyivereyim” diye erkenden gidip dibinde beklediği, ama bir türlü meyvesi olgunlaşmayan kızılcıklar.
Haydi şimdi çiçek vakti. Balkonlarımız, bahçelerimiz, sokaklarımız rengarenk çiçeklerle dolu olsun. Saksılardan sarkan çiçekler balkonları örtsün. Beyaz güller en çok da beyaz çiçekler olsun. Ak, pak . Saflığımızı, içimizin, ruhumuzun temizliğini , sadakatimizi anlatsınlar. Kırmızı, al kırmızı, kan kırmızısı çiçekler olsun. Sevenlerin aşkını anlatsın. Çok sevdiklerini , candan, gönülden, içten sevdiklerini kırmızı güllerle, kırmızı karanfillerle, lalelerle, doğadan topladıkları doğal gelinciklerle birbirlerine anlatsınlar. Bu çiçeklerle sevgilerinin kor ateşi gibi sürekli olduğunu belirtebilsinler birbirlerine. Kırmızı çiçekleri soldurmasınlar. Sarı güller diksinler, sarı papatyalar toplasınlar sevdiklerinden ayrı düşenler. Hasretlerini sarı çiçeklere döksünler gözyaşlarıyla beraber. Acılarını içlerine atsınlar. Bir gün kavuşacaklarını düşünerek. Doğanın her rengi olsun çiçeklerimizde. Gökkuşağı gibi. Altından geçebilenler tüm arzu ve isteklerine kavuşabilsinler. Çiçek kokusu saçılsın etrafa. Mahallemize uğrayan, evimize yaklaşan hangi çiçeğe bakacağını şaşırsın. Mest olsun, kendisini cennette zannetsin , mutluluk ve neşe dolsun. Hayallerimizdeki cennet olsa olsa böyle bir yerdir desin. Leylaklar bir yanda, zakkum çiçeği bir yanda. Hele hele nar çiçeği yok mu nar çiçeği. Ahh ne kadar canlı ne kadar göz alıcı olur. Baktıkça bakasın gelir.
Doğa kendini yenilerken bizde bahçemizi, pencerelerimizi, balkonlarımızı yenileyelim. Çok küçük maliyetlerle, güzellik yaratalım. Kışın köhnemişliğini yok edelim. Nasır bağlamış yüreklerimizin bağı çözülür. Çiçeklerin güzelliği yüzümüze, gözümüze, gönlümüze vurur belki. Hep beraber, bütün şehir. Haydi şimdi çiçek vakti. Çiçeklenelim.
Günün sözü: “Bir millet uyuyorsa onu kolaylıkla uyandırabilirsiniz. Fakat bir millet uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa, onu asla uyandıramazsınız. İNDRİA GANDHİ.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR