İlimiz Çanakkale ülkemizin en batısı. Bir devrin battığı, Türk’ün yedi düvele kafa tuttuğu, dize getirdiği yer. Şehitler diyarı, Mustafa Kemal’i lider yaratan topraklar. Ama çevreme bakıyorum. Yollarımıza, yatırımlarımıza, aldığı ya da alamadığı ekonomik teşviklere, kalkınmada öncelikli olup olmadığına bakıyorum. Birde öbür illere bakıyorum. Çok üzülüyorum. Sanki Türkiye’nin batısı değil de en geri kalmış bir ili gibi çaresiz, sahipsiz , içine kapanık , kaderine razı , boynu bükük bir il.
İtirazın mı var? Olabilir. Ama düşün bak. Bu il her seçimde en çok oyu her zaman iktidar partilerine vermiştir. Milletvekillerinde 80’li yıllarda iktidardaki ANAP 4-0 yapmıştır. Daha sonra Doksanlı yıllarda DYP 4-0 yapmıştır. Hiçbir zaman muhalefet en çok oyu alamamıştır. Buna rağmen son otuz yılda sadece bir kere bakan çıkarabilmişiz. Cumhur ERSÜMER. Peki ilimiz ekonomik olarak neden hep mağdur oluyor?
40 yıldan bu yana Çanakkale’ye Boğaz Köprüsü yılan hikayesine döndü. İstanbul’a ikincisi yapıldı. Gemlik Körfezi’ne boğaz köprüsü yapılıyor. Biz sadece lafını yapıyoruz. Çanakkale sanayi teşviklerinde yok. Kalkınmada öncelikli illerde yok.. Yollar Çanakkale il sınırına girince ya tek şeride düşüyor, ya çok bozuk. Hemen kendisini belli ediyor.Gidin görün başka yerler havaalanı gibi yollara sahip.
En son ilimizdeki bütün bölge müdürlüklerinin ya Bursa’ya ya Balıkesir’e ya Soma’ya taşındığını duyuyoruz. Linyit işletmeleri Soma’ya gitti. Sesimiz çıkmadı. Orman Bölge müdürlüğü Balıkesir’e gitti, gidiyor. Haberimiz bile yok. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü Bursa’ya alıyorlar. Çanakkale’den Denizcilik Bölge Müdürlüğü’nü kaldırıyorlar. Ruhumuz duymuyor. Sorarım size bölge müdürlükleri ayağımızın dibinde olsa mı iyi? Yoksa başka bir ilde mi olsa iyidir? Nerde milletvekillerimiz? Hadi muhalefetin gücü yetmiyor, sözü dinlenmiyor. Peki hani iktidar milletvekilleri. Bölge müdürlüklerini neden kaçırıyoruz? Yoksa bu müdürlükler insanımız için zararlı mı? Bir Çan’lı , bir Çanakkale’li olarak zor bir soru mu sordum. Sizde sorsanız iyi olmaz mı? İlini seven milliyetçi parti başkanları nerde? Ekmeğimiz çalınmıyor mu? Yarışta geri kalmıyor muyuz?
FRANSA’NIN FRANSIZLIĞI
Ey Fransız hadi muradına erdin. Ermeni soykırımı tasarısını kabul ederek bizi mağlup ettin. Kalbimizi kırdın. Kendini bizden biraz daha soğuttun. Halbuki biz seni özgürlükler ülkesi bilirdik. Sen tarihin derinliklerindeki yaraları kaşıdın. Etrafa kan ve irin saçıldı. Peki bir kavgada bir savaşta tokat atana öpücük, kurşun atana gülücük mü verilir. Sen den üç beş yaralı , ölü olur da bizden hiç ölü yaralı olmaz mı zannedersin. Ülkemizin Antep, Maraş, Hatay civarlarında 1919 lardaki askerlerin ne arıyordu? Biz Ermenilere soykırım yaptık da onlar bize çiçekler mi sundular. İki ülkenin arasındaki olaylardan sana ne? Bak biz o Ermeniler için futbol maçlarımızda Azeri kardeşlerimizin bayraklarını bile yasaklamıştık. Biz onları kardeş bellemiştik. Size ne oluyor? Bu saygısızlığınıza ve terbiyesizliğinize karşılık Şimdi Renault otomobillerinizin alımını iptal mi edelim. Danone, Carrefour ürünlerine boykot, ülkemize gelecek Fransızlara vize, her türlü yol, fabrika, ulaşım, uçak, silah vb ihalelerinden sizleri men mi edelim. Yapabilir miyiz?!!!..
Daha önce de İsviçre aynı tasarıyı kabul etmişti. Birkaç yıl oldu. Artık hiçbir Türk böyle bir konuda karşı görüş ileri süremeyecek. Yoksa hapsi boylarsın. Sahi onlara karşı devlet olarak ne yapmıştık acaba? Bol bol nutuk attık, şiddetle kınadık, teessüflerimizi bildirdik falan filan mı? Ah koca dünya ah. Bende biraz akıl tutulması varda kusuruma bakmayın.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR