Ne olur
kızma kardeşine ,
Öğlen
kahvede söylediler. Rıza ölmüş dediler.
NE KOLAY
SÖYLEDİLER.
Sanki dev
bir taş ocağını,
Kökünden
dinamitleyip, üstüme devirdiler
AHH
DOSTUM!
.
Yani sen
şimdi gittin
Yani bir
daha olmayacak mısın?
..
Senden
ayrılacağımı sanma
Birkaç
güne kalmaz bende gelirim.
Y.
Hayaloğlu
Rıza,
Mahmut, Coşkun ve yüzlercesi bir anda, göz göre göre, can bile bile gittiler.
Bir daha
gelmeyecekler.
Bir daha
olmayacaklar.
NE KOLAY
SÖYLEDİLER, SÖYLÜYORLAR.
Tüm
madencilerin, tüm ülkemin başı sağ olsun. Allah geride kalanlara sabırlar
versin, yaralılara acil şifalar olsun. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Allah
böyle bir acıyı bir daha göstermesin diyeceğim ama yaşadıklarım bana tersini
hatırlatıyor.
Üzgünüm
ülkem adına. Bedava dağıtılan kömürlere baktığımda CANLARIN bedava olduğunu
hissediyorum. Kara kara kömürlere gördüğümde aslında bahtların, talihin kara,
kapkara olduğunu fark ediyorum.
Çuval
çuval kömür torbaları ordan oraya taşınır, savrulurken aslında çaresizliğe
alıştırılmış vatandaşımın, madencimin,işçimin torbalar gibi savrulduğunu
gözlüyorum.
Peki
Bilim ne diyor;
Felaketler
( deprem, sel vb ) önlenemez ama, yapacağı hasarlar minimuma indirilebilir.
Kazalar olacaktır ama çok azaltılabilir ve hasarları minimize edilebilir diyor.
Tabiî ki bilime inanır, bilimsel tedbirler alır, önce kömür yerine önce can
deyip tavizsiz bir şekilde denetler, uygularsak.
Almanya
da neden son 50 yılda hiç maden kazası ve ölümü yok? Lütfen düşün.
Japonya
da 8.1(sekiz) büyüklüğünde deprem oluyor. Neden 1-2 kişi ölüyor? Lütfen düşün.
Deprem
öldürmez, çürük binalar öldürür. Maden öldürmez, alınmayan tedbirler öldürür.
İLO sözleşmesine uyulmazsa daha çok acılar yaşanır benim ülkemde.
Sendika istemeyen
şirket sahiplerini anlarım da sendikaya üye olmak istemeyen işçiyi anlamam.
Baret,
emniyet kemeri vb. iş güvenliği ekipmanlarını tamamlamayan iş yeri sahiplerini
anlarım da, olduğu halde kullanmayan işçiyi anlamam.
Kendi
haklarının daha çok olmasını isteyen patronu anlarım da, işçinin haklarını
savunmayan, patrondan yana olan sendika yöneticilerini anlamam.
İş
bırakma eylemi yaparak ölümleri protesto eden,yetkilileri uyarmak isteyen
işçileri anlarım da, onlara-o garip işçilere- sopalarla, satırlarla, döner
bıçaklarıyla saldıran işsizleri ve esnafları, bir türlü anlamam. En ufak
gruplara bile tomalarla saldıran polislere ise şaşar kalırım.
Benim
anlamadıklarım da o kadar çok ki.
Ülkem
adına YASTAYIZ, HASTAYIZ, ne yapsak UYKUDAYIZ.
Aşınız
katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle
dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR