2018 bitti. Ne uğursuz bir yıldı değil mi? Savaşlar, tren kazaları, terör, soğuktan ölen, yemekten zehirlenen askerlerimiz, doların hoplayıp zıplaması, rahip krizleri, Trump hezeyanları inşallah geride kalmıştır.
2019 geldi. 2018 in fotokopisi mi olacak yoksa farklı bir yıl mı olacak? Peki yıl değişince her şey değişmiş mi oluyor.? Mesela siz değiştiniz mi? Yoksa aynı sen misin? Değişmeyen tek şey değişimin kendisiymiş derler. Hele insanoğlu sanki fırıldak gibi.
Soralım bakalım, cevaplarınızı sesli vermek durumunda yada zorunda değilsiniz tabii ama vicdanınızı da unutmayın derim.
Duruşunuz, pozisyonunuz bulunduğunuz yere ve zamana göre değişiyor mu?
İşçi iken başka ustabaşı iken farklı biri misiniz?
Memur iken başka müdür olunca farklı bir kimliğe mi geçiyorsunuz?
Bekar iken farklı evli iken farklı biri değil misiniz?
“Allah yürü ya kulum” deyince başkan, vekil, bakan olduğunuzda başkalaşmadınız mı?
Adalet ararken başka, hakim ve savcı olduğunuzda başka bir gömlek giymediniz mi? Düşünün bakalım. Cevapları alayım mı? ….
Hepimizin bir ahlak, erdem çizgisi vardır. Bu çizgi bulunduğumuz ortam, yer, makam ve statümüze göre değişir. Bu çizgi en alt eşikte de olabilir, en üst eşiklere de çıkabilir. Sonuçta hiçbirimiz peygamber değiliz. Garip bir beşeriz.
Hatırlasanız ya çoğumuz gençliğimizde “davası , ülküsü” olan bireylerdik. Hayallerimiz, hedeflerimiz vardı. Fakat yıllar geçtikçe mala, mülke, makama, mevkiye ulaştıkça ne davamız kaldı, ne ülkümüz. Dava aşkı, ülkümüz, ilkelerimiz birer birer yok oldu, gitti. Namazımız, orucumuz, zekatımız, dini referanslarımız en önemlisi MERHAMETİMİZ, ŞEFKATİMİZ, DOĞRULUK, DÜRÜSTLÜĞÜMÜZ, ADALETİMİZ, MAĞDURİYETLERİMİZ hepsi hepsi makam ve mevkilerimiz uğruna farklı şekillere bürünüp yok oldu gitti.
Yerine göre çalanı görmemek için gözümüzü yumduk. Yerine göre makamdan, mevkiden gelen gücümüzü kullanıp en küçük aykırı ses verene yumruğumuzu indirdik. Onu acılara gark ettik. Yerine göre yalana inandık, inandırdık bile bile. Hatta ortak olduk o yalanlara. Yeri geldi en büyük yalanları biz söyledik. Artık biz eskinin dava ve ülkü adamı değil emir vereni, buyuranı idik. Yani yıl değişti, yıllar geçti biz de değiştik, başkalaştık. Kurbağa gibi evrim geçirdik. Suyun içinde yüzerken karada bile hoplayabilir olduk.
Öyle bir başkalaşım öyle bir savruluş ki bu; hani diyorlar ya “Bir zamanların mücahitleri şimdinin müteahhitleri oldu” diye işte tam öyle kardeş. Yani biz artık dava, ülkü, ilke, hedef ne varsa geride bırakıp---çünkü yıllar değişti ya--- inandığımız gibi yaşamayı beceremeyince yaşadığımız gibi inanmaya ve inandırmaya başlayıverdik. Böylece 2019 a giriverdik.
Şimdi sen tüm bunların farkında birisi olarak ahlak, erdem, din, iman masalları anlatanlara nasıl inanırsın bundan sonra? Şahsen ben kendimden şüphe duyuyorum. Ben de çok değişmişim baksana yaş altmışı geçmiş. Kafa yormaaaa. Kendime bile itimadım kalmamış. Ey 2019 biliyorum sen 2018 den daha aksi, daha gaddar, daha hain, daha kötü olacaksın. Eminim buna. Çünkü tarih tekerrürden ibaretmiş…. Kahin olmaya gerek yok. Yine de hoş geldin 2019
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR