Reklam
Hamza Yıldız

Hamza Yıldız


Taşları Bağlanan , Köpekleri Salıverilen Memleket

03 Nisan 2018 - 13:38

Geçmişi tükettik ,bu günü bitirdik ,geleceğin borcunu yiyoruz”

Ülkemizin ekonomik , sosyal , kültürel , durumunu en iyi anlatan cümlelerden biri.Televizyondaki tartışma programından geriye beynimi çizen bir tahlil.Düşünüyorum , düşündükçe karamsarlığım artıyor.Geleceğe dair umutlarım zayıflıyor.

Namuslu , dürüst , sorumluluk sahibi insanların cezalandırıldığı , aşağılandığı  bir toplumda hırsızın , kapkaççının , hortumcuların ,rantçıların itibar görmesi , adam yerine konması kantarın topuzunun ne kadar kaçtığını gösteriyor.

Fakirliğin , yoksulluğun
Yolsuzlukların , suistimallerin
Devlet kurumlarının cemaatleştirildiği
Siyasetin cemaatlere bırakıldığı bütün bu yaşananlardan sonra , kendini sorgulayan mekanizmalar bile atıl duruma getirilmişse sözün bittiği yerdeyiz demektir.

Türk’üm demenin , cumhuriyeti ve temel değerlerini , milli kültür  ve hasletlerini savunmanın vatana ihanet gibi görülerek sorgulamanın , yargılamanın ; Temel hak ve özgürlükler , demokrasi , Avrupa Birliği kriterleri adına bütün bölücü , ayrılıkçı , bu milletin değerlerini aşağılayanların önünün açıldığı bu zaman dilimini Nasrettin Hoca’nın şu sözleri açıklıyor.

“Taşların bağlandığı , köpeklerin salıverildiği memleket”
Bu köşeyi okuyanlar bilir.
Siyaset yazmayı sevmiyorum.Siyaseti rozet ve slogan kısırlığında yaşayanları , anlamlandıranları da pek önemsemiyorum.Özde ve sözde samimi olanların ilke ve prensiplerine sadık kalanların , inançlarının  kıblesinde dik duranların , topluma değer katanların , üretenlerin , gerektiğinde bir tohum gibi toprağa huzurla düşmenin huzurunu içinde barındıranların çoğunlukta olmasını arzuluyorum.

İster hayal olsun ,ister ütopya …
İçinde endişe taşımayan insanın sürüye tabi olması paradoksu sıkıyor canımı.

Bencilleşen , komşusunun derdiyle hemhal olmayan , dertlenmeyen yalnızlaşmayı özgürlük sanan yabancı , popüler kültürün göz göre göre  toplumu kuşatmasına sessiz kalınması ..Hatta desteklenmesi ..

Toplumsal reflekslerin , adet , anane , gelenek ve göreneklerin bizi biz yapan değerlerin çürütülmek için dışarıdan dayatılan propagandasının gönüllü temsilcileri durumuna getirilmesi insanların.

Bırak teğet geçmeyi , toplumu ezip geçen ekonomik krizin bu çürümeyi hızlandırılması , tetiklemesi

Hepsi bizim gerçeklerimiz.Acı da olsa , karamsarlığımızı çoğaltanda bu gerçekler.

Gerçeklere sırt dönmeden sorunları doğru anlayıp yorumlayarak çözmek işinin yine bize ait olduğunu idrak etmek şart.
Enseyi karatmamak lazım

“En güzel çiçekler bataklıkta açar”
“Günün en karanlık anı ,sabaha en yakın olanıdır.
Hayat sürüyorsa umut hep vardır.


YORUMLAR

  • 0 Yorum